Sakarya Türküsü ve ÖzürYa İlâhi nerdesin, Yetiş bana, tez bana Yeni bir mukadderat, Tez elinden yaz bana Sen hidayet etmezsen, İşte halim ortada Ömer ül Faruk gelsin, Seksen sopa az bana Hani nerde Hamza lar, Nerde kaldı Ali ler Bir zülfikâr yetmez ki, Bin zülfikâr az bana Döndürdüler tersine, Ya İlâhi yönümü Becerdiler işleri, Unutturup dünümü Doğrul yattığın yerden, Nazar eyle üstadım Elin oğlu sırtımda, Gün ediyor gününü İlâhi senden başka, Kimse duymaz ünümü Ya al artık canımı, Ya da döndür yönümü Resepsiyon üstüne, Resepsiyon verilir Yanar bütün ışıklar, Sette piyon görülür Patladıkça filaşlar, Şak, şak, şaklar alkışlar Muammalar içinde, Nice devran sürülür Zavallımın başına, Ne çoraplar örülür Garibimin defteri, Hain elde dürülür Sanki tanımıyorlar, Üstadım, bu Milleti Uğraşıp duruyorlar, Uydurmaya zilleti Tükenmez bu angarya, Şahlanmaz bu Sakarya Adil bölüşmedikçe, Hasıl olan nimeti Demiyorlar üstadım, Demiyorlar vallahi Perdenin arkasında, Yaşanan hezimeti Önce razı ettiler, Alçaktan sürünmeye, Kuzu postu bürünmüş, Çakallar ürün meye Vız geliyor angarya, Can çekiyor Sakarya Gücü tükenmiş sanki, Ah ki ah yerinmeye Can çekişmekten ise, Razı gelir ölmeye Lâyık değil Sakarya’m, Ölmeye, sürünmeye Özür üstadım özür, Eğer kabul görürse Sakarya can bulacak, Rabbim izin verirse Şeref ler vazgeçer se, Angarya olan Ser den Kalkacaktır ayağa, Hem de düştüğü yerden Bir muştu çıkar gelir, Kim isterse seher den Silkelen de doğrul be, Yeter yattığın yerden Şeref’im yaşamazsa, Şerefiyle hayatı Kurtuluş zannederek, Bekler ise memat’ı Sakarya’m kabullenmez, Sürünmekle halveti Gök kubbe çöker başa, Yere düşer sema’tı Yeter ki sen ahd eyle, Deki kalksın angaryam Gör ki nasıl şahlanır, Nasıl kükrer Sakarya’m Özür üstadım özür, Eğer kabul görürse Sakarya can bulacak, Rabbim izin verirse Şeref ler vazgeçer se, Angarya olan Ser, den Kalkacaktır ayağa, Hem de düştüğü yerden 03 / 10 / 2007 Şerafettin Yıldız… |