YURDUMA SEYAHATYANARIM (YURDUMA SEYAHAT) Şu güzel ülkemin dört bir yanını, Görmeden ölürsem ona yanarım. Edirne’den Kars’a uzanan yolu, Geçmeden ölürsem ona yanarım. Şehri İstanbul’un hisarlarını, Saraylar, müzeler, kasırlarını, Camiler, sebiller, yatırlarını, Eyüp’ü görmezsem ona yanarım. Boğaziçi güzellerin güzeli, Onun bir şöhreti vardır ezeli, Adalar, İstinye, Beykoz Termal’i, Haliç’i görmezsem ona yanarım. Dost ile gezmezsem, sahil yolunda, Bir mola vermezsem, Sarayburnu’nda, O Kız Kulesi’nde, yârin koynunda, Yatmadan ölürsem ona yanarım. Peygamber diyarı Şanlı Urfa’yı, Osmanlı başkenti yeşil Bursa’yı, Yalova’da kursam köşkü sarayı, Gemlik’i görmezsem ona yanarım. Balıkesir, Ayvalık zeytin ocağı, Görünmez ne ucu, ne de bucağı, Trakya Ovası, ana kucağı, Meriç’i görmezsem ona yanarım. Tekirdağ’dan Edirne’ye gitmezsem, Selimiye’de Hak’ka dua etmezsem, Kırkpınar’a çıkıp güreş tutmazsam, Keşan’ı görmezsem ona yanarım. Çanakkale’mizde yatar şehitler, Silahsız süngüsüz vatanı bekler, Tarihin içinde tarihi saklar, Saroz’u görmezsem ona yanarım. Sakarya’nın suyu nazlı akıyor, Zonguldak Sinop’a uçtan bakıyor, Kocaeli, Gölcük yürek yakıyor, Körfezi görmezsem ona yanarım. Karadeniz sahilinden geçmezsem, Mavi, yeşil tonlarını seçmezsem, Yaylalardan soğuk sular içmezsem, Bal kaymak yemezsem ona yanarım. Trabzon’da Uzungöl’e varmadan, Rize, Artvin Sarp Sınırı’nda durmadan, Gümüşhane, Bayburt eli görmeden, Geçip gider isem ona yanarım. Giresun’dan fındık alıp tatmazsam, Boztepe’den şu Ordu’ya bakmazsam, Ünye çamlığında mangal yakmazsam, Fatsa’yı görmezsem ona yanarım. Kurtuluş Savaşı, başlangıç yeri, Samsun’da yakmıştık, biz o feneri, Amasya, Sivas’ın çoktur hüneri, Tokat’ı görmezsem ona yanarım. Çorum’dan geçerken leblebi alsam, Başkentte eğlenip bir zaman kalsam, Köroğlu Dağları, Bolu’yu bulsam, Abant’ı görmezsem ona yanarım. Buğday ambarımız Konya ilini, Mevlana aşkını, sevgi selini, Isparta şehrini, Burdur Gölü’nü Gölleri görmezsem ona yanarım. Ihlara Vadisi Kapadokya’yı, Uçhisar’dan görsem taştan ovayı, Nevşehir, Göreme ve de Zelve’yi, Ürgüp’ü görmezsem ona yanarım. Antalya’nın sahilleri taşıyor, Bütün dünya Akdeniz’e koşuyor, Alanya, Manavgat, Side coşuyor, Kemer’i görmezsem ona yanarım. Bodrum, Marmaris’in batmaz güneşi, Başkadır her yerden gündüz gecesi, Fethiye’ ye gelir, kalır nicesi, Dalyan’ı görmezsem ona yanarım. Kuşadası sahilinde kalmazsam, Kumsalında yatıp, suya dalmazsam, Datça’dan Kıbrıs’a bir yol almazsam, Girne’yi görmezsem ona yanarım. Pamukkale, kalelerin kalesi, Kalmıyor görenin derdi çilesi, Kütahya, Denizli, Aydın yöresi, Selçuk’u görmezsem ona yanarım. Nasıl unuturum İzmir’im seni, Kordonboyu Efes, büyüler beni Martılar müjdeler her yeni günü Çeşme’yi görmezsem ona yanarım. Havayı da deli gönül havayı, Gidip görebilsem Çukurova’yı, Hatay, İskenderun, Mersin, Urfa’yı, Antep’i görmezsem ona yanarım. Maraş’a varsam da dondurma alsam, Kayseri, Kırşehir, Yozgat’ta kalsam, Malatya, Elazığ, Muş, Van’ı bulsam, Niğde’yi görmezsem ona yanarım Diyarbakır, Mardin, Siirt, Batman’ı, Adıyaman, Bingöl, Bitlis, Tatvan’ı, Atatürk Barajı, derya Harran’ı, Şırnak’ı görmezsem ona yanarım. Erzincan’ı süsler güzelim bağlar Erzurum başında dumanlı dağlar, Fırat suyu coşar, Keban’da çağlar, Ağrı’yı görmezsem ona yanarım. Anadolu’m gönüllerin yatağı, Diyar diyar gezsem, kursam otağı, Eskişehir, Manisa, Afyon, uşak’ı Muğla’yı görmezsem ona yanarım. Yanarım Salim’im ona yanarım, Çelebi olamadım,ona yanarım, Yabancılar gelir, gezer ülkemi, Ben gezip doyamadım ona yanarım. Temmuz 2002 |