Civcivli Şiir IIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bizim kırık yumurta yapayım derken hiciv,
Hokkabaz hüneriyle çıkardı sarı civciv.
Civciv bu ya, küllükte eşinmeye başlamış,
“Nasıl halk oldum” diye düşünmeye başlamış. “Babacığım her daim böyle miydik atadan, Yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan” Diye, sormuş babaya bizim meraklı civciv, Meraktan kıvranırmış aslan yürekli civciv. Baba demiş “vah ki vah bu veletle işim var, Müsaade be oğlum şu an pek çok çişim var” Bizim haylaz durur mu kafayı bozmuş bir kez, Kendini sanıyormuş kuvvei anıl merkez. Kümesteki tavuklar üzülmüşler bu hale, Demişler “bu soruyu kim düşürdü hayale” Birisi çıkıp demiş “sen kırık yumurtaydın, Bir kutlu el dokundu dedik ki gözün aydın” Bin bir türlü merakla dolandı durdu civciv, Sinirinden üst üste ne potlar kırdı civciv. Babası bu durumdan fazlasıyla muzdarip, Dedi kendi kendine “bu civciv nasıl bir tip” “Ne yapsam bu veledin kafası dağılmıyor, Süt değil ki bu fikir beyninden sağılmıyor” Dediler ki “şuraya kuralım ses kabini, Uyandırsın ezanda çiftliğin sahibini” Civciv kafasındaki fikri atacak diye, Övündüler etrafa caka satacak diye. Daha ilk nöbetinde bizim civciv pert olmuş, İşte bu hal günlerce tavuklara dert olmuş. Çiftliğin baş sahibi bu duruma bozulmuş, Bizim ufak civcivin çukuru da kazılmış. Civciv zannediyormuş kendini hint kumaşı, Külünde eşindiği, koca çiftliğin başı. Bir şey olmaz zannıyla bürünmüş tafrasına, Konmuş akşamüzeri misafir sofrasına. 31.12.2011 Kütahya |
ustaca bir emek
başarılı bir çalışma
tebrik ediyorum sizi
selam ve saygımla