Düşsel Bir YanılgıydımYüreğimde zemherinin ayazı Gözlerime yapışan, bir ölüm fermanı... Çıkınımda duran onlarca tutulmayan sözler eşliğinde Kalbim düzünsel atışlarını terk etmekte Bir oyunbazlığın orta yerinde bana bahşedilen Lanetin içinden çıkan büyüydün Ya da büyüden çıkan lanet Ama.. sen sevgili.. evet sen.. Düşsel yalnızlığımda.. Ve en ihtiyaç duyduğum o anda Ve elimi uzatmış beklerken Ve karanlıklar sarmışken sevdamı… Benim için parlayan Benim için karanlık semada yanan Kutup yıldızım olamadın sen Ütopyamda benim cennetimdin Ama sen.. tirribulusum olmayı seçtin Sandın ki zehirliyorsun beni Sandın ki gidersen bitecek her şey Sanmaların bitmeden Benim yerime de verdin hükmü Ve hiç düşünmeden İnfaz ettin aşkın büyüsünü Büyünün içindeki aşkı… Bir lanetti yaşananlar Hiç yaşanmamıştı belki de Lanetli hayatlar yaşadık yıllarca Ya da asırlarca Yaşanmamış olmasını ümit ettim Ümit ettikçe bekledim Bekledikçe daha çok sevdim Sevmemeyi diledim Diledikçe öldüm Öldükçe lanet ettim Ve sevgili… Ben lanetimi kendim seçtim.. Sanma ki lanet sensin Sanma ki içimizdeki aşk lanet Yaptığım seçimlerle evrimleşen En büyük lanetim ben Binlerce yıl öncesinden sana gelen, En büyük dileğindim… Dilediğindim.. Belki bir doğum gününde Belki de bir yıldız kayarken.. Sen diledin Ve ben oldum.. Bir varmış bir yokmuşla başladı ya.. Aslında hiç var olmayan masal (ımız) Bir lanet gibi içine çöken kara büyüydüm Düşsel bir yanılgıydım Belki de hiç olmadım senin için Belki de bir hayaldim Ve Sen.. Uyandın bu hayalden Ve Ben.. Bittim o anda senin yüreğinde.. “Biz bir varmışız... Bir de yok... aslında hiç olmamışız…evvel zamanlar kadar uzak olmayan bir zamanda” Sema ŞENER |