Ölüm Ve KıyametNeden hep gelenler Gidenleri hatırlatırlar. Yoksa bu adamlar, adımlar Kıyameti mi hatırlatırlar. Düşünüyor, soruyor, duruyorum “Acep neden ben buna yoruyorum” Kıyamet asıl ama bilmiyorum…. Gördükçe zamaneleri kıyamet sanıyorum. İşittikçe kulaklarım şer dolu çığlıkları, Ve yudumladıkça asrın karasını, Ürperti ile kıyameti hatırlıyorum. Ey ölüm! Sanki baş ucumdasın, Uzanacak parmağı bekleyen kumandasın Tuşuna basılsa; beni alacaksın. Duamdır;”Rabbim kıyamete bırakmasın” Sende değilsin basit bilirim. Ama kıyamette aklıma geldikçe Ben sende dirilirim. Ölüm-kıyamet arasında kalırım. Nefisler azdıkça yüreğim sızlar, incinirim… Ölümüm yalnız benim kıyametim, Asıl kıyamet ise; tüm zerreler ile Her şeyin sonudur.. O güne kalanlar azmış, kudurmuştur. Artık ne iman nede aklıselim bulunmuştur. O çetin gün günahkârların, haramzadelerin olmuştur. Anladım ki ey ölüm! Ben bu sebepler ile Her şeyi kıyamete yormuşum. |