''~ÇIĞLIK~''
Bir dikenim ben kokusu dudaklarında saklı
Vücudu acılar haritası, Göğsü çakıllarla dolu dökük çehre... Bir yıkım abidesi,gölge gölge bunaltmakta Göğün göğsüne, bir yumruk misali devrildim Çığlıklar,fısıltılar,haykırışlar... Biri bin para Sanki bir mikrofon çığlığı,yağmur boşalmakta Sözsüz,müziksiz beste, Ahiri belli,sonu kendi bir ses Her göğe dönüşü tekrar tekrar Uçuverdi çakıllarla dolu yuvasına Ben değil bu,benim benzerim olan, İçinde elbet yüklüdür denilen yıllar, Bir o kadar yıkık dökük geçmiş... Unutmamak gerek eski beni de Çaresi çaresizlikken çıkagelen her ses, ’’Bir damla yağmur’’dedirtirdi o bene Unutmamak gerek o eski çığlığı da Her ne kadar zaman aksada yanıbaşımda... Kahretmişsin zaman sen herşeyi Neye yarar bu haykırış... Senin de dediğin gibi ’’Geride kaldı’’ bu benlik, Hem iyisi,hem kötüsü ile... -SERHAT C£M PARLAZ (ÇIĞLIK) |