BİR MAVİ TÜRKÜDÜR BAĞIMSIZLIK
-29 Nisan 1951 de URUMÇİ’de Çinliler tarafından
asılarak uçmağa vardırılan Doğu Türkistan’ın bağım- sızlık savaşçısı OSMAN BATUR’un kutlu tinine O SÖYLEDİ “Tutsaklık ağır Tutsaklık ölümden ağır Tutsaklık yüreklerde Kara türkülerle çoğalır” Asya bozkırlarında Bir yiğit Bir umut olur bayraklaşır Tanrıya açılan avuçlarında Göğün mavisini taşır Bayrak onunla bayrak olur Toprak onunla vatanlaşır Kolları güçlü-kuvvetli Omuzları dimdik durur Ve geniş göğsünde Asya’nın kalbi vurur Asya nabız-nabız atar Bir sevgiliyi kavrar gibi Pusat kavrayan Tetik çeken Alev-alev yanan Parmak uçlarında Daha balalar Yürümeğe durmamışken Konuşmaya durmamışken daha Işık yüzlü-badem gözlü balalar Daha “ana-ata” demeden daha Tutsaklığı öğrendiler Daha yürümeğe Daha konuşmaya durmamışken Çekik gözlü balalar Bağımsızlık bir tutkuydu Bütün gönüllerde Şekillendi kelimeler Yavaş-yavaş Balaların-anaların Ak sakallı dedelerin Ve kara pürçekli Gelinlerin-kızların Sürgülenen ağızlarında Sararmış-solmuş benizler Dalga-dalga Kanlandı Ve bir umut Bayrak-bayrak Yüreklerde Dalgalandı Bir telaş başladı Konar göçer evlerde Devlerde Yoktu Bunca hırs Bunca güç Bunca umut Dediler “Bir yiğit Dağ gibi görkemli Yumrukları Yalçın kayalarca sert Ve öfkesi selce...” Ve güzelce Ve ince Ve umut dolu Bir türkü tutturdular Asya bozkırlarında Yankılandı türküleri Açılmış alkış toplar Uygur’umun elleri Bir zamanlar Çinliye baş eğdiren Şimdi Çinliye tutsak olmuş Uygur’umun elleri Yedi veren bir güldür Bağımsızlığın gülleri Her göğüste bir güldür Kanla sulandıkça Gümrahlaşır-açar Tutsaklığın utancı Çekik gözlü yiğitleri Kamçılar Bir mavi türküydü bağımsızlık Bir anda dolaştı Baştan başa Asya’yı Mavi çiçekler açtı Dudak uçlarında Ölüme koştu savaşçılar Pusatları Yumruklarıydı Yürekleriydi Mavi türküleriydi Gök bayrak dalgalansın diye Bağımsızlık burçlarında BİZ SÖYLEDİK “El eden Sensin bize el eden Kahrolsun yavaş-yavaş Seni bize el eden “ 1970 |