0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1576
Okunma
Sana, derdimi anlatamamanın ağırlığı ezince yüreğimi
Kaleme verdiğim sırlarımı, kağıtlarda taşıyamaz oldu
Ve yakanım oldun, yüreğimin benliğini...
Eskiden...
Gam yeme yüreğim, daha nice mevsim yaşayacaksın
Nice karlar düşecek gözyaşlarının derinliğine
Daha yeşermeden döküldüğüne şahit olacaksın yapraklarının
Noktalarla başladığın hayatın, birgün son nefesinde noktalanacak
Yalnızlığına yanacaksın, yalancı hayallerin kuruttuğu umutlarında
Kimseye anlatamadığında derdini, özlemin adı olacak ölüm
Diye bir adım daha atardın o koca şehirde...
Halbuki...
Sen gelince aklıma hala avuçlarımın boşluğuna düşer gözyaşlarım
Bir yanım aydınlıklara gözkırpar, tesellisiz olsada yüreğim
Şimdi....
Suskunluğa itilen duygularımın yıkıntılarıyla
Son satırları, bir deprem enkazına dönmüş yüreğim
Tüm cesaretimle dilleniyor takatsiz gözlerim
Son deme yaklaşırken yelkovanım...
Kalmadı benden geriye, boşa geçmiş bir ömürden başka
Bir ufak yel esse düşürecek ölümün dipsiz karanlığına
Ve...
Sevin! Bilmeyeceksin bile ayrıldığımı, kapandığında gözlerim