Ne söylesem, hiç kal etmeden sabretsem!Sinemde bir hicran var Sanki derin sızıların perdelerini aralar Kime ne ettim ki ben ey yar Bilmeden işlediğim günahlar hangi vaktin mahkumunu arar Gönlümden çıkmayan hüzün sağanakları dağlar Ne vakit ah etsem, edebin korkusu sarar Şikayet etmek neye yarar Bahtım senindir yar İradem olsa ne çıkar Nefsin ahı var Akıl yaralar Aşk yakar Rüzgar küçük aşkları söndürür Büyük aşkları ziyadesiyle ruhun firkatine eriştirir Hasret neden sinemde ki gam zadesidir Umut, niyet ve lahzanın bir hikayesidir İhlas olmazsa aşk evet, beyhudedir Avunmak nefsin kalpte ki halidir Necis ve leke bırakan havestir Naiflik ruhtan gelen sezgidir Zarafet kalbin marifetidir Gül neden çok latiftir Lale sabrın dilidir Aşk,hak içindir Yoksa esir edendir Sevdanın karası olmaz, akıl da tutuklu kalamaz İhsan ve izandan uzaklaştıran heves ar olamaz Vuslat ruhun ve kalbin sevdasıdır kalbi yormaz Aklı olan irade zafiyet için asla bir sonuç alamaz Ey hancı nerde kaldı saki getirsin bir badei aşk Halin deminde bulunmayan ibret o nefese fark Yakan ateş değil, firkatten neşet eden sağanak Ey yolcu kalk izanına bak, yoksa gün ağaracak Gizli özneler ne söyler, sırrın aidiyetini önceler Ruhun ve kalbin pervazlarından niye kal eder İnşirah için ne der, ecrin senasını niye hasreder Ölümün renginden sukut ettiren bir sevda değer İnsan basiretiyle ardır, itibar edilen nazardır Çünkli aklı ve iradesiyle kale alınan bir candır Her nefes hesap aynasında rol kesen vicdandır Yoksa öte niye vardır, muhabbet ancak haktır Ağlamak kalbin lisanında vecdir, nefsi değildir Kendini aldatan bir nefs kime delalet edecektir Kefil olmak hangi hakla mümkün olan cehttir Heva ve heves yolda bırakan kederin cilvesidir Mustafa CİLASUN |