Dilinin altında gizlidir insan
Yüzüne bakınca olsak da hayran,
Dilinin altında gizlidir insan… İzleyip aylarca etsek de seyran, Dönüp de dost gibi baksa da insan, Dilinin altında gizlidir insan… Her sözde doğruyu nakleder sanma, Her yüze gülene meyledip kanma… Sonunda kendini mahvedip yanma, Niyetini hayra yorsa da insan, Dilinin altında gizlidir insan… Karşında salınıp dursa endamı, Köşk ile saraya çevirse damı, Yüklenmiş görünse kederi gamı, Gördükçe halını sorsa da insan, Dilinin altında gizlidir insan… Dost görünüp bırakmasa yakamı, Aldatmasın mevkisiyle makamı, Bilemezsin saki midir, sak’a mı? (*) Aşkının mey’ini sunsa da insan, Dilinin altında gizlidir insan… Şahan der, yürekten gelmezse sözü, Hak için ağlayıp yanmazsa özü, Yaradan Allah’a çevirse yüzü, Selamı, kelamı bilse de insan, Dilinin altında gizlidir insan… (*) “sak’a”: Güneş. Başın ortası |