Ne vakit bir gül görsem, içim titrer!Anlamakta güçlük çekiyordum Her nefesin güle olan muhabbetini sorguluyordum Acaba neden diyordum, nihayeti çiçek olarak anıyordum Farkına müdrik olmadan koklayıp, niçin şaşkınlık yaşıyordum Tellal avaz avaz bağırırken neden garipsiyordum Bin hüzün içinde sualleri aralayıp Neyi anlamaya çalışıyordum Yoksa can sıkıntısı diye Zaman mı harçıyordum Merakla yaşıyordum Zira umutkardım Aşka inanan Bir candım Ne zaman bir sala duysam, içim titrerdi Ne anlatır, neden yanıklık adına salınır öyle bakardım Ruhun ve kalbin lisanından habersiz, nefesin halinde edepsizdim Nefsim bakımından keyfiyete aç bir yürek olarak yaşayan densizdim Bir ömür bahaneler adına katledilirken, ahensiz bir nefestim Dirlik ve birlik adına zaman geçirmeyen çaresizdim Aklına düşeni işleyen bir beşerin süretiydim Okumak adına hevessiz nasıl illettim Taklit üzre yaşayan bir ferdim Nederleri önceleyen serdim Nefes adına edepten ari Müddeti düşünmeyen Kepaze bir tendim Sefil haldeydim Zamanın senasında gizlenen nasibin şok eden nidasında Sabrın ve muştunun hülasasında ki sevdanın sürur edasıyla Edebin en latif bereketinden südür eden suhuletin fark-ı nazıyla O an dikkat kesildim, titreten esrarın firkatinde bekleyen bir bedeldim Hayret etmek ne tuhaf bir haldi, sanki ruhumun lisanı hasretmeye başladı Kalbim o lahzanın sayfalarında bir başkaydı,gözyaşı adına farktı Gönlümü teskin eden ibret ve irfan senası ihya eden bir aşktı İksir adına ne varsa her nimet o an sevda adına cenahtı Hak ve hakikatı anlamak o vakit bir başka sanattı Her nefesin izzetinde ecir taltif edilen firkatti O zamam kader ve kaza ne güzel kitaptı Her mısrasında bir esrar-ı aşk vardı Ruhun halinden söz eden ardı Kalbin en latif lisanıydı İnsan olmak adına Kulluk ne şiardı Hakikat için Feda olmak Bir aşktı Mustafa CİLASUN |