Limonlu Bir Salı TarifiLimonlu bir salı tarifi öncesinde "bana geç kaldın" peronunda masalına gitmek için bekleyen bir kadın kadim bir kadın göz bebekleri emeklemekten yorulmuş kadın aynasında başka bir yolculuktan ödünç aldığı suretleri alnında geçmişten kalan meşru trajediler daha çok sevmek istedi diri bir mevsimden daha yeni aldığı şevkle elindeki inancı adama uzattı gri bir cevap iki dudak aralığından geçmeye çalışan : "üzgünüz limitiniz yeterli değil... üzülmeyin dünya her üç yüz altmış beş düşte bir masalını tamamlar." "ama... ama bir yanlışlık olmalı..." diyemedi kadın gizemli kadın pembe çiçekli gece gözlüğünü çıkardı gözlerinden belli ki hafifçe titrediğinden olsa gerek son ayrılığına bir şal örttü üşenmedi gözyaşlarını yerden teker teker topladı dağıtmadan aynalı kutusuna yerleştirdi çatlayan kabuğuna çeki düzen verdi avucundaki peçeteden resimlerle betonlaşmış ruhundaki kan izlerini temizledi tüm cömertliğiyle ön yargılarını ihtiyaç sahibi pişmanlıklarına bölüştürdü ve tüm ihtişamını da yanına alarak gölgelerini koluna taktı gitti iltihaplaşmış beklentileriyle Oysa Oysa daha o sabah ne de iştahla yemişti özlem kokulu kurabiyesini ve limonlu kekini ekşiliğinden hiç şüphelenmeden... Oktay Coşar |
Kısa bir deneme yazısı gibi okudum
ve dedim ki..
Acaba sonrasında ne oldu?
Merak uyandıran ve ardışık bir hazzı vardı paylaşımın
Tebriğimle Üstad