Hal öyle bir halki
Gecişiyor mevsimler
hangisini yaşadığımı bilmiyorum heryerde kurumuş yapraklar ve ben hep üşüyorum Yok oluyorum bazen kendimi kaybediyorum beliriveriyor yüzün önümde kendime geliyorum….. dalgınlık hasıl oluyor ineceğim duraklar kaçıyor günler birbirine karışıyor sanki güneş hiç doğmuyor küçüldükçe küçülüyorum büyüdükçe büyüyor geceler sarıyor beni karanlık ordular mekanlar değişiyor birden başka diyarlarda açıyorum gözlerimi sözcükler titreyerek çıkıyor dilden beni sensiz bırakma kaybolmuş çocuk karşındaki düşlerken düşmüş içine bu acı hem bu sokaklara pek yabancı hani hal öyle bir halki anlatamam yok öyle bir sözcük konuşsam boğulacağım sanki yaşamadan yaşlanıyor bu çocuk hal öyle bir halki elinde kirli ajandası konuşup nemlendirdiği duvarlar küçük kalbinde kacaman sevdalar büyüdükçe büyüyor bilmem hangi dil tercüman olacak ve haykırışları nihayet bulacak |