ŞUA
Can bir emanettir doğarken bana,
Soluk, lokma, yudum, ömür emanet! Terkedip de gitmem şurdan şuraya, Edemem hiyânet, etmem hiyânet! Sona erecektir geç - er süresi, Bir sahne! Bir sahne bu yer küresi, Gün gelince Is’ı dertop düresi, Edemem hiyânet, etmem hiyânet! Soluk sona erip... lokman bitince, Can ki tenden çıkıp, ömür yitince, Rejisör sahneden dışa itince, Edemem hiyânet, etmem hiyânet! Zaten hor kullandım... boşa kullandım, Ayağa kullandım, başa kullandım, Düşünmeden, tâ bu yaşa kullandım, Edemem hiyânet, etmem hiyânet! Hesap sorulursa bir gün... bir yerden, Büyükden, küçükden, kadından, erden, Ne cevap veririm... bulur da nerden? Edemem hiyânet, etmem hiyânet! Hem daha zaman var, peeek çok zaman var, Acele etmem hiç... burda zîra yâr, Bir bu kadar yıl daha...bana uyar! Edemem hiyânet, etmem hiyânet! Yeter ki duamı, O kabûl etsin, Duam bir şua gibi O’na yetsin, ’İste! ’ demiş, isterim ben de ne’tsin! ? Edemem hiyânet, etmem hiyânet! 15.09.2008716.35 |