Geçmiş Olsun
GEÇMİŞ OLSUN
Yaşım kırk beş oldu yoruldu dizim. Mazilerde kaldı,o gençlik izim. Feryat etsem artık gür çıkmaz sesim. Yaşlılık kapıma dikti gözünü. Artık adımlarım yavaşlar oldu. O gençlik denilen günlerim soldu. Çileler el oldu,saçımı yoldu. Yaşlılık kapıma dikti gözünü. İğneler küçüldü iplik büyüdü. O kartal gözlerim şimdi büzüldü. Üstüm kalın ama,sırtım üşüdü. Yaşlılık kapıma dikti gözünü. Oturduğum yerden kalmak zor şimdi. Yüce dağlar sanki,sırtıma bindi. Her bir eklemime sızı dizildi. Yaşlılık kapıma dikti gözünü. Saçlarım döküldü beyaz görmeden. Gönül muradını bulup ermeden. Evlat sevgisini tadıp bilmeden. Yaşlılık kapıma dikti gözünü. Ellerim titriyor,gözüm puslandı. Şımarık yüreğim artık uslandı. Bu yorgun bedenim derde yaslandı. Yaşlılık kapıma dikti gözünü. Geçmiş olsun Sedat Güneş batıyor. Gözlerin ıslanmış,yaşlar akıyor. Kimbilir maziler neler saklıyor. Yaşlılık kapıma dikti gözünü. SEDAT YILDIRIM |
İki şeyin çaresi yoktur bir ihtiyarlığın bir de ölümün.
Günden güne ihtiyarlıyoruz be dost.
Rabbim kimseye muhtaç etmeden bir yaşam nasip eylesin.
Güzel bir şiirdi.
Tebrik ederim.
Sağlıcakla.