BİR ACAYİP MATRUŞKA'YAŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Varlığıyla hayatıma güzellik katan güzel insana..
Sesine dolgun günlerden biriydi
Çıktı olumsuzundan döndü arkasına Unutmuştu bir şeyler ama Salıvermişti artık kendini uçurumuna Raksa başla hadi durma sen değilsin bu Dağıt saçlarını yalnızlığına Geri getir bak nasıl da şehvet kokuyor Parmak uçların.. Kırılmışlığındı belki bir hiç Seni bana yakın hissettiren Ya da çerçeven eskimişti Göremiyordun güzeli, güzelliği And içmiştin yarınsızlığa Çünkü umurunda değildi Yalnız kanat çırpan uç uç böceği Yitip gitmişliğin var gölgende Ve karanlıkta hiç ortaya çıkmazdı Gölgen. Oturuşunda karaşın telli gitarı vardı Jara nın. Haykırır dururdu özgürlüğü hep. Kardeşliği anlatırdı gözlerin Her şeyin anlardı insan Umudu emeği yarını sevdayı Mazlumu sömürülmüşlüğü. Korkunç öykülerini anlatırdı işçilerin O nasırlanmış elleri Bir çok söz kadim kalırdı bu öykülerde Sesinde işçi elleri vardı birazda.. Sonra, sonra terk edilmiş köyler gibiydin Çocukların vardı bahçelerinde, Tavukların, damında güvercinler Arka bahçende soğan ve tütün ekiliydi. Ve Sendin o bakışı verdiren büyük kentlerin Titrek sokak lambalarına.. Tanımadığın tatmadığın bilmediğin sofralara Misafir olurdun aşına umut katık ederdin o insanların.. Damarların çatlardı hüzünden ama yine de bir gün olsun Sitem etmemiştin tanrıya.. Kullanılmış bütün sözleri uç uça ekleyip yıldız yaptım şairliğine Başına da umudumu kondurdum tastamam işte Bu sözler, yetmez ilençlerini sa/vurmaya ama belki Akıp gider şakaklarından avuçlarına.. -sekenherk- |