Dil Altında Çakıl Taşı
çayı yarım kalmış,
denize açılmış İstanbul vapurlarının boş boğazı göz süzmüş, had bilmeyen sözlere yüzü düşmüş kekeme şehrin, dil altında çakıl taşı bağdaş kurmuş hüznün illası, kıl payı boşunalara sislenmiş kulaçları , diz döven ne yapsamların içini çekmiş mavi, bir karış havanın şaşkınlığına çığlıklanmış yalınayak martılar, incinmiş göğün yüzü çırpınmış dalga kırığı, belkilerin taşkınlığına durmadan boğulmuş dünler, iş olsun diye boşvermiş soluğun rengi, kış gününü dile düşmüş nafilemin çalkantısı, ceviz kabuğunda yorulmuş mecalim, baştankara yelken yelinde yorulmuş başını alıp giden şiirler durmadan boğulmuş gün durmadan boğulmuş, karaya vuran gün ertesi suadiye.2011 Demir Mutlugil] |