Nasihat
Arada ne var ki, elle tutulur
Keşke incitmese, dostu sözümüz. Kasıt yoksa acı, söz de yutulur İnsan sevgisiyle, dolsa özümüz. Sen ben derken, düştük kibrin eline Bir adım at ben on, adım geleyim Toz konmuşsa zülfü, yârin teline Suç benimse bin özürle sileyim. Söz doğruysa acı, olsun ve lakin Hem zamanı hem de, yeri olmalı Gönlü kâbe bil de, incitme sakın Dost kapısın sevgi, ile çalmalı. Konuş lakin dokuz, düşün bir konuş Ya hak söylemeli, ya da susmalı Söz adil mi diye, vicdana danış Yok değilse kırk boğumda asmalı. Ne inkârcı ne kaderci olmalı Tedbirli tevekkül, kulluk gereği Ne tembel olmalı, ne de çalmalı Helal, helal, helal, dinin direği. Çürüse de beden, ruha ölüm yok Biçareyim diye, etme ahu zar Hakkı bilip bildirene zulüm yok Müminlerin Kur’an, Sünnet yâri var hazaniyim güzel, ahlak büyük kâr Bir bakmışsın ömür, ansızın biter Doğduk yaşıyoruz, yarın ölüm var Âlemi üç günlük, anlasak yeter. |