AZİZ KASTAMONUBir tepeden bakmış şair dün istanbul’ a… Aziz demiş bu şehre; Kalem kalem minarelerin Dirsek temas aralığı hizasını görüp de, Dört koldan göğe uzanan ezanların El ele semaya ulaştığını duyup da… Çamlıca’ dan Kalamış’ a, Ortaköy’ den Üsküdar’ a, Gözleri kamaştıran güzelliğe vurulup da… Ben de gördüm; Kalem kalem minarelerin Dört ufka yayıldığını… Ben de duydum; Semaya yükselen ezanların Uygun adım Rabb Rabb’ larını… Ben de vuruldum güzelliğine; Bir yerin yakamozu, diğerinin kal’ asında, Birinin yaylası, diğerinin kanyonunda… Ben de aşık oldum bir şehre; Evliyalar diyarına, Kastamonu’ ya… Şerife Bacı’ yla kağnı ittim Heybetli Ilgaz’ ın çam kokulu kıvrımlarında. Evliyalar arasına girdim, Saf tutup Kadı’ nın Nasrullah’ ında. Sabah ezanını dinledim Nasrullah Şadırvanı’ nda. Tefsiri’ den ders aldım Gece karanlığında, türbesi başında… İlçeleri gezdim tek tek… Şerife Bacı’ yla Seydiler’ i, Sonra Ağlı’ yı, Şenpazar’ ı dolaştım; Azdavay’ ın Aşıklar Köprüsü’ nde Sevgilimle kucaklaştım; Sonra Pınarbaşı yoluna koyuldum, Ilıca’ yı geçip Valla Kanyonu’ na girdim, Girdim ama kayboldum. Nneden sonra Cide sahillerinde buldum kendimi; Doğanyurt, Abana, İnebolu, Çatalzeytin; Haritasını çıkardım sahillerin. Yakamozlarında sarhoş oldum hırçın Karadeniz’ in… Küre Dağları’ ndan seyre daldım Ilgaz’ ı… Çayırcık’ ta at koşturdum dört nala; Bir yanımda Fatih, öbür yanımda Gürani Molla… Velhasıl içtim Kastamonu’ yu, İçtim yudum yudum… İstanbul aziz şehirse ki; öyle, Sen de azizsin AZİZ KASTAMONUM!... |