ANAYI AĞLATANLARBir ananın feryadı delerken yürekleri Canım diye sardığı can evinden vuruyor Duvar olduğu yuva bel vermiş direkleri Saçları süpürgesi yavrusunu koruyor İki sabi seyreder akıl ermez işleri Yetim olmasın diye hayra yorar düşleri Kader deyip ah eder ayyuka gidişleri Şikâyeti Mevla’ya divanında duruyor O ki her şeyi görür görmez sanır kör olan Nefis şeytan üçleşir oyalar renkli yalan Melekleşirken kadın başka kadın bir yılan Bitirirken sevdayı sadakatler eriyor Her çiçekten bir parmak bal yapmak mı muradın Sandığın doğrularla doğrulardan ıradın İki dünya harabe belayı sen aradın Yıkıntılar içinde boş hayaller kuruyor Aşağıdan aşağı koşar adım yol alır Amelindir yoldaşın fani burada kalır Çocukların gözyaşı seni gitmeden bulur İster istemez yürür hedefine varıyor Kara saçlının ahı yerde kalmaz bilesin Beyim sanan serseri sen nefsine kölesin Gülerken vurdumduymaz ağlayana çilesin Sonbaharın sonudur yeşersen kış vuruyor Hani babaydın birde reis idin bu eve Döküldün ufalandın nefis denen o deve Adamlığın yıkılan dişi kuşundur yuva Başı çeker şeytanın ipinden guduruyor İki ayak iki el insan olmaya yetmez Kalender deyip dinler her halli insan bitmez Yüreği güzel olan kötüyede kin gütmez Girmiş sesizliklerde manaları sarıyor 04. 11. 2011 Haşim Kalender |