VEBALI Kağıtlara küskün gönül kalemin, Alnında kurşuni şiir lekesi. Boynunu bükersin ümitlerimin, Can sana hediye almadan gitme! Şakıyan diline çalındı mı sus? Esirgeme sözün ne var ne yok kus , Suskun kalışındır ömürlük mahpus. Son arzun ne diye sormadan gitme! Kırdın kalemimi göremez gözün, Yalan mıydı bana verdiğin sözün? Yanar durur hala cigerde közün, Damla damla suyu salmadan gitme! II Duymadın sözleri figanlarımı, Koparttın yemyeşil şu dallarımı, Hep boşa çıkarttın sen fallarımı, Hislerimi kalbin aşk sanmadı mı? Şu canımdan canı aldın da gittin, Ömrümden günleri çaldın da gittin, Dertleri başıma saldın da gittin, Rahat mıdır için, hiç yanmadı mı? Papatyada kalan tek yaprağa dön, Harlı alevim san karayelde sön. Çıkmaza girince saptığın her yön, Bıçağın kemiğe dayanmadı mı? Vebalim boynunda taşı her yere, Yattığın yatağın bulansın tere, Kabuslarla uyan binlerce kere, Gecen gündüzüne karışmadı mı? Neler çektim sen de anla böylece, Dertleş boş koltukla ah saatlerce! Donsun bakışların ağla öylece, Kör kalbin aklınla barışmadı mı? |
Ama günümüz insanlarının çoğu egoist düşüncelerin esiri olup gönül kırmayı ve can olanın gönlünü almayı bilmiyor.Çoğu kişi kendi gibi değil.
ve sonucu
Vebalim boynunda taşı her yere,
Yattığın yatağın bulansın tere,
Kabuslarla uyan binlerce kere,
Gecen gündüzüne karışmadı mı?
Saygılar