çekyatedebiyatı-71Güvercinler ikiye ayrılır; Doğa Ve Meydan. Meydancılar, Sever, ekmek elden, Su gölden yaşamayı. Oh be! Ne güzel yaşam, Ha bire birileri, Hem de Hiç tanımadık birileri, Allah bin kere razı olsun! Ha bire yemleyip duruyorlar… Aman canım, Ne güzel işte, Şimdi çıkacaksın, Uçacaksın, Kanat çırpacaksın, Yem bulacaksın, Bu arada, Bir şahin, Kartal, Ya da Hacı Murat çıkacak karşına, Ölüm tehlikesi kapıda. Şimdi, Kim uğraşacak bunlarla? Doğacılar ise ’Özgürlük benim karakterim’ der Zülfü’ cüm gibi; Ey özgürlük! Der. Ekmeğimi taştan çıkarırım, Allah’ın izni ile Allah bana, Bu kanatları niye verdi? Çalışırım, Eşek gibi Gece demem, Gündüz demem, Gerekirse Gözümü bile kırpmam, Yemimi taştan çıkarırım! Ne kadar da Güzel demiş; Bülbül gardaş; Bülbülü altın kafese koymuşlar İlle de Vatanım demiş. Sadece Arpa buğday yerim, Yine de Hürriyetim. Beni satın alabilirsiniz ama Ruhumu asla! Hürriyet, Söz konusu ise Gerisi teferruattır! Neymiş O öyle? Sabahtan akşama, Aynı meydanda, Pinekle dur! Meydancı; Ya bir gün, Yem kesilir? Ya da Gürültü koparsa? Yıllarca hazıra konan ben, Açlıktan ölürüm valla. Hürriyet mi? Dediniz… O neymiş ki Öyle? |
Açlıktan ölürüm valla.
Hürriyet mi?
Dediniz…
O neymiş ki
Öyle?
ay bu benim hocam :-)) hazır lokma piş, ağzıma düş :-)) hiç meydan güvercini olduğumu düşünmemiştim :-)) bende diyorum niye habire meydandaki güvercinleri yemliyorum, meğer bendenlermiş :-))
çok güseldi hocam, tebrik, selam, saygılarımla..