Gardaşım
Ne kusur ettikki bilmem feleğe,
Bizi ilden ile attı gardaşım. Yolumuz düşmezki tövbe döleğe, Salıp dağ başında tuttu gardaşım. Sen bir mekandasın ben bir mekanda, Gözlerim her zaman acı giryanda, Her ne kadar beni aramasanda, Hayalin gözümde tüttü gardaşım. Beraber oynardık küçük yaşlarda, O günü yaşarım hala düşlerde, Zorunan alıştım inan başlarda, Kalmadı mecalim bitti Gardaşım. Ekin arasında inek güderdik, Ara sıra senle kavga ederdik, Sinirlenip ona buna söverdik, Babam inekleri sattı gardaşım. Azmı yolduk senle köyde havarı, Unuttunmu yoksa topal davarı, Yıkıldı üstüme bahçe duvarı, Komşumuzun ahı tuttu gardaşım. Aşağı yukarı volta atardık, Ayva yolup ona buna satardık, Yatsı geçer ta ikide yatardık, Yaptığımız bize çattı gardaşım. Gelmezmisin toyda yahut bayram da, Babamda özlemiş seni anam da, Felek bizi kırda dağda orman da, Önüne kattı da güttü gardaşım. Sana batan diken bana batardı, Yanık seslerine Bülbül öterdi, Dağda ekmek soğan bize yeterdi, Gelirmi o günler gitti gardaşım. Sen çocuğa ben çocuğa karıştım, Sen bir dağı bende bir dağı aştım, Yeter artık güçten takatten düştüm, Deryada sallarım battı gardaşım. Ararmısın beni acepki sende, Dururken şimdilik can kafesimde, Hüdaverdi derki;son nefesimde, Hasretin canıma yetti gardaşım. Havar: Bahçe, Bağ. |
Şairin özünden kopup gelen geçmişe ve geçmişte yaşanan dostluklara hasret başka türlü nasıl anlatılabilir ki...
Tebriklerimle, Takdirlerimle...