erkeler ağlamaz
ERKELER AĞLAMAZ TOZ KAÇAR GÖZLERİNE...
Erkeler ağlamaz toz kaçar gözlerine, O kahrolası toz bulur erkeğin gözünü Her yerde, her durumda. Ben geliyorum demez; Girer erkeğin mavi, siyah, yeşil gözlerine... Erkeler ağlamaz toz kaçar gözlerine, Bir aşk filmi izler mesela, Sonra günbatımı izler, Akşamları yıldızlara bakar, Keşkeler gelir aklına Ve hemen sonrasında O kahrolası toz gelir, Eliyle koymuş gibi bulur erkeğin gözünü. Erkeler ağlamaz toz kaçar gözlerine, Sevdiğinden gelen son mektubu okur. Son hecesini “hoşça kal”; Bir daha okur, O sekiz harften oluşan kelimeyi. Ağır gelir erkeğe bu kelime, taşıyamaz. Ve hemen sonrasında Görünür ufukta toz bulutları... Erkeler ağlamaz toz kaçar gözlerine, Uğrar bir meyhaneye, Buğulu camlar ve loş ışık Ve radyoda çalan şarkı; “ seni ben ellerin olasın diye mi sevdim” Köşede yüzü asık, kirli sakallı, bir yaşlı adam Gözleri dalmış bakıyor ama görmüyor... yan masada iki genç Konuşmadan dertleşiyorlar… Duvardaki resme ilişiyor gözü birden O mu? evet o kaşlar, gözler Gamzesine varıncaya kadar o. Duramaz orda atar kendini dışarı, Beraberinde gelir o bilindik toz kütlesi... Erkeler ağlamaz toz kaçar gözlerine, Susamıştır başı döner, bayılacak gibi olur, Gider evine. Kapıyı çalmaz nedeni açık?? Bırakır kendini bir koltuğa... Susamıştı ya alır eline, Eski ucu yırtık bir fotoğraf; Bakar bakar… Ve bilindik manzara, Toz kütlesi freni patlamış kamyon gibi gelir! Girer erkeğin gözüne… Erkeler ağlamaz toz kaçar gözlerine, Parka gider bir Pazar sabahı, Cıvıl cıvıl... Oynayan çocuklara bakar, Sevimli, küçük çocuklara. Sonra da anne ve babalarına gözü kayar? Boğazı düğümlenir, konuşamaz, Nefes alamaz, boğulacak gibi olur, Ve ilk defa o toz bulutuna ihtiyaç kalmaz! AĞLAR ERKEK... -yelkovan- 30.11.2011 |