Hüzünlü Kalpler Senfonisi!
Velasco!
Bu batan akşam güneşi değil Mabedinde kurulu boz yılan! Kadehlerin kırık ucundan sızan Şaraplar kadar -Mübah!- Hadi tutuşturalım saman kâğıtlarını Gemiler yapamasın soysuzlar Kaçmak için En yakın yer Yürek zindanların… / Küflü taş kokusu… Loş bir ışık Ve aşk; siyah maskeli! / Parmaklarının ucunda yürü Velasco! İçinde kırbaçlanan mahkûmlar uyanmasın Sakın! / Aşktandır hepsi Ya da aşksızlıktan… / -Ne fark eder? Nasıl olsa güneş batmak için var!- Ama bu gördüğün mücevher.. Akşamdan kalma değildir Sönüşünün nedeni… Kim bilir Belki havasızlıktan solmuştur Sevdanın rengi! Açma kapıları Bırak pencereden sızan oksijen Yaksın nikotinli ciğerleri Sadece biraz şarap Günbatımı delirmek için Kızıllığa! -Ama güneş yine doğar değil mi?- Kal Velasco! Şefkatinle kundakla İçinin doğmamış çocuklarını… Bu mevsim çürütür insanı Aldırma Sararmış yaprakların merhameti hep kandırır insanı! Yağmuru bekle sen Ve yine güneş ardından Sofrana bereketi düşsün renk cümbüşünün Gökkuşağı alınca gökte yerini! Yine de sal içinden kölelerini Arın aşktan ve ihanetlerden… Sev Velasco! İçinde açılan koca boşlukla Güneşi ve gökyüzünü Evlat edin sen! -Güneş yarın yine doğacak nasıl olsa!- |