Nasihat
Nasihat...
Görmezden geldiğin sevdam ile dayanıyorum kapılarına... Umarsız bakışlar arasında , Darmadağın edip Adamlığımı, Ardın sıra geliyorum işte... Sen gibi oluyorum bir an... Umursamıyorum olan biteni... Aldırmıyorum aklımın yanlış dediklerine.... Yüreğimin dikine yol alıyorum.... Sen çıkıyorsun bilmediğim adreslerde karşıma... Ben kimseleri görmüyorum sokaklarda... Her köşe başında sen... Kimi zaman bir simitçi tezgahında görüyorum hayalini, Kimi zaman tüm çocuklar sen oluyor, Ağlayan bir kız çocuğunun Gözyaşlarında görüyorum gözbebeklerini... Kanıma dokunuyor sensizliğim... Ölesim Tutuyor bir an... Öyle anlık olmamalı diyorum,girmeyi beceremediğim hayatından çıkışım... Kendi kendime konuşuyorum caddenin orta yerinne , Etrafımda ürkek gözlerle toplanan bir kalabalığa haykırıyorum adını, Yaşlı bir Adam yaklaşıyor yanıma... Nasırlı elleriyle dokunup omzuma... Kalk diyor Delikanlı Kalk... Ne yeri ne de Zamanı burası... Issız’lar limanına gidiyoruz beraber... O anlatıyor Ben dinliyorum seni Aklımdan bir an bile olsun çıkartmadan... Bak görüyormusun.. alabildiğine ıssız deniz... Yakamozlar bir o kadar umarsız... Şimdi Haykır diyor sevdanı, belki çıkar bir duyanı.... Ben yıllardır Yana yakına anlatmaya çabaladım sevdamı ...duyan olmadı .. birde sen dene bakalım DELİKANLI... Umutsuzluğum bir kat daha artıyor... Gözlerim kısılıyor Yaşlı adamı dinlerken... O devam ediyor sözlerine... Senin ona sevdandır onu var eden unutma... Sen hele bir çek ellerini üzerinden yok olur o an en deli sevda... Bu düzen böyle devran eder delikanlı... Sen seversin Başkaları koklar sevda çiçeğini.... Kabullenemezsin,hazmı zor olur sevdiğinin yanında başkasını düşünmenin, An gelir kader dersin .. Hayra yormaya çalışırsın kadersizliğini.. Duyanın olmaz... Anlaşılamayan bir melodiyi katledersin gecenin orta yerinde.. Bir sokak köpeğinin yalnızlığına eş değer olur sevgisizliğin, Ama başın dik umutsuzca umut etmeye devam edersin... Yaa delikanlı öyle masallardaki kadar değil kara sevdaya tutulmak... Yanmayı herkesten iyi bileceksin.. Bağışıklık kazanacaksın yalnızlığa... Kimi zaman O mutlu Ya yeter demeyi bileceksin.kabullenemesende... An ve an yüreğini dinleyeceksin,kızmayacaksın, Onun suçu değil sevmemek,anlayacaksın... Hem daha dur bakalım... gözlerinin feri yerinde hala... Kalp atışların olağan... Hele bir ben gibi yılları devir üstüne sevdanın, Bir martının seninle konuştuğunu hisset, Duvarların dili olduğunu ,kulağı olduğunu öğren.. Binlerce şiiri nakş et yüreğinle geceye.. Ay ışığını güneşe tercih et... Karanlıklara sakla hüznünü, Boş bir çerçeveye onun gözlerini kazı tırnaklarınla... Toysun delikanlı toysun daha... O an anlıyorum sadece sevmek değil bendeki... Bir kahroluşa hazırlamalıyım yüreğimi... Pes etmeden ,devam etmeliyim seni sevmeye... Anlamasanda ,dinlemesende ,Bilmesende ... Seni sevmeye devam etmeliyim ben... Varsın kahrolsun gece özleminle... Varsın yalnızlığa sarılıp uyuyayım yakamozların üzerinde.. Ben her koşulda devam etmeliyim seni sevmeye.... Hasan Ali Akhancı ... 21/11/2011 saat: 12:3 |
Hayranlıkla okudum.Nasıl bir duygu serenadıydı böyle.Şiir bitti ben hâlâ kendime gelemedim.
Hoşgeldiniz aramıza sayın şair.Sizden nice şiirler okuyacak olmanın ümidiyle ayrılıyorum sayfanızdan.
Teşekkürler şiir için.
Selam ve hürmetlerimle.