15:15 (Üç On Beş)
Her gün saat üç on beşte çalardı sirenin sesi,
Hayat durur ve ben yaşamaya başlardım. Sen yol aldıkça nefesin nefesime karışır, Hatların arasından yüreğin yüreğime dokunurdu. Aramızda denizler, dağlar vardı belki Ama sesin sesime kavuştuğunda Gözlerim hayaline değer, Sevdan sevdama yol olurdu. Gözlerimin içine saklamıştım seni, Gözlerime bir göz değdiğinde seni görsün diye. İçimde kavrulan ateş ellerinde söner, Bakışlarınla hayatım yeşerirdi. Şimdi yine üç on beşte kalkıyor hayat, Her zamanki yerinden. Ama sen yoksun içinde Hatların son durağı yüreğim değil artık. Sesin başka seslere karışıyor, Hayalin başka hayallere… Şimdilerde yıldızlara sakladım sevdanı, Kar, yağmur, rüzgar değmesin bozulmasın diye. Umutlarımdan bulut yapıp düştüm peşine, Şimdi adım adım çıkıyorum yanına. Dağlar, denizler değil, Koskoca bir kainat var şimdi önümde. Nasıl, ne zaman, hangi yüzyılda gelirim yanına bilmiyorum, Ama gün gelip sana vardığımda, Sevdanın yıldızlarla beraber kaymasından korkuyorum… 23.11.2011 Yasin AKAY |