Söyleyin kediye. Söylemesin sevdiğimi kimseye.
I.
Düşsem tutamazdın ellerimden. Kasları gelişmemiş Burnu soğuktan kızaran Sokakta gördüğü her kediyi taşlayan Ve Akşam ezanı okunmadan Eve girmeye mahkum olan Ciklet alacağım diye Babasının cebinden yirmi lira çalan Kalabalık yalnızlıklı çocuktun sen! II. Köşe başları vardı tebeşirlerle adını yazdığın. Daha okumaya altı yaşında başlamıştın. Araba plakaları Sokak adları Ve babanın aldığı küçük cafcaflı oyuncak markaları... Tümü tek bir hamleydi. Bilirdim Sevmezdin Pazartesileri Sana göre okul yolu engebeliydi! Kaleminde ki kurşun Küfürlere yeterdi Kediler seni bir türlü sevemedi. III. Gözlerin papirüs yaprakları gibi renkli. Bilemezdim yeşili sevmediğini Kırmızı elbiseleri neden giydiğini Kuş tüyü yastıklar dahi rahat ettiremezdi seni Sen Soğukta burnu kızaran çocuktun çünki. IV. Dolaptaki rakıyı yanlışlıkla içtiğin günden beri Akreple yelkovan binlerce kez sevişti Şahit oldu dedenin kordonlu saati Sokaktaki kediler ise kekeme artık şimdi. |
Bilemezdim yeşili sevmediğini
Kırmızı elbiseleri neden giydiğini
Kuş tüyü yastıklar dahi rahat ettiremezdi seni
Sen
Soğukta burnu kızaran çocuktun çünki
merhaba güzel insan tebrikler
yüreğiniz yalniz kalmasın
aşkla kalın
hep kurduğunuz düşte bıraktığınız gülüşte kalın