ADSIZ MABETTE UYKUSUZ ÖLÜMLER
En akl-ı seliminden en zırdelisine kadar
Uyutmalı idi koynumuzda yılanları Haydi Vatana ihanetten yargılayıp gözlerimi Müzmin bir intiharı kutlayalım şimdi Koltuk altlarımda sübyan çığlıkları Dipçiklerimde paçoz bir tebessüm Halvethanemde putlar Doğum günün kutlu olsun ölüm Doğum günün kutlu olsun. Zulmün mabedinde hırsım saray burma Ve bileklerin yerin yedi kat altında Cilveleşir ruhumla Zayi olmuş eriklerden, kayısılardan maada Göğsünde hüsranı avutan çürük bir kavundan başka nedir dünya Heba olmuş direklerden teller ötesine Öyle açık saçık güller sunuyorum ki sana Baldırlarıma kadar masumsun. Hani Ana sütüyle yunmuş ağızlardan Kana kana içilen badeler hatrına Bir baltaya baş olmaklığımız tutar diye Beyaza boyar ay karanlık yüzünü İşte Menfur bir işgaldir aslında Yüzümün kasılma nöbetleri İspirtolu dişlerin dumanist felsefesine inat Narsist bir kıvrım çekiyorum alt dudağında Tütün çekiyor beni Şiir çekiyorum Ve açlıktan nefret ediyorum Soframıza uzanınca tanklar Uzanınca yastığımıza üçler, yediler, kırklar Öyle ise Bizi ancak uykular paklar. oğuzhanyavuz |
gözet adağını
ıssız geceye rağmen
ve ateşten güne
öyleyse kaçıp kurtuluyorsun
insan oylarından
ortak sevgilerden
uçuyorsun keyfince
-ne umut var
ne de orietur
bilim ve sabır
yoksa azap hazır
artık yok yarınlar
atlas korlar
sizin ateşiniz
ödevizin
RİMBAUD - cehennemde bir mevsim & aydınlanışlar