Suçlu bir yalnızlıktan henüz çıkmış Kadavra vakitlerin önünde durdu Dünyalık kelimelerle konuşan ağzının Bir sızı gibi akan suskunluğuyla Baktı dünün en içine doğru Baktı sebeplere sağırlaşan yarınına
Sesinin kirvesi kalbiyle gelerek Mücella maksadının namlusuna sürüp Nisbetsiz bir duayla açtığında aklını Mümkün olduğu kadar esneterek Şiirin döşüne doğru direnen İsyan süvarisiydi artık
Mushaflı adamlıklarını giyinmiş Her iyiliğe müsavi gönlüyle sevişerek Ufkun her mevkisine verdiği nefeslerle İliklerine kadar inanarak herşeyden önce Var olana sığındığında demlerini Israrcı bir kavgaydı iblise karşı / Küs cümlelerle başlayan bereketsiz ömürlere İliştirilen kemliklerin mücrimi bir savunmayla Kırdı geçti müebbetlik muhabbetini Kılsız tüysüz bir gökyüzü özlemiyle işveli Emsalsiz sessizliğinin üzerine serperek Çözdü vargücüyle kahrını
Keskin ve ağır bir osmanlı palası gibi Pervasızca savurdu dilini En iffetli hamlelerini birbiri ardınca sıralayarak Ama delişmen ama hiç sınanmamış Bir cennet gılmanı misali İkram etti gülüşlerini
Şiir en usta mizacıyla irkildiğinde Kısas kabul etmez bir yalnızlık gerekti Sözü uçuklatacak kadar kavileşen Dün menşeli vakitlerden doğurtulmuş Ve hep harbi ve tastamam arzulu Ve hepten muhacir
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Rengini Arayan Şiir şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Rengini Arayan Şiir şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.