Beydağı
Her yıl eksilmezdi başında karın,
Bu yıl nere gitti karın beydağı? Hiç bitmez mi acep efkârın zârın, Hangi ilde öbür yarın beydağı? Azâmetin yeter dağlara karşı, Boyunu ölçseler geçer bin arşı, Dinlersin zirvende türküyü marşı, Delik deşik olmuş bağrın Beydağı. Selamın sabahın kestin nicedir, Adın bu dillerde hece hecedir, Bize gündüz olan sana gecedir, Bana mıdır senin kahrın beydağı? Kışın bora eksik olmaz başından, Çise çise yaşlar damlar kaşından, Selam saldım minik serçe kuşundan, Beklerim ne zaman çağrın Beydağı? Bunca kula mekân verdin yurt verdin, Malatya’ya bu yıl suyu kıt verdin, Meyve bekler iken bize ot verdin, Böyle midir senin doğrun beydağı? Şu sefil Hüdai seni terkeder, Başını alıp da gurbete gider, Senden ayrılması ölümden beter, Şu kalbimde bitmez ağrın beydağı. 2006. Malatya |