düş eş bize düşkalemimizle içimizi kazıyıp çıkardık dışa vurulmuş faydası olmayan anıları zar attık gülmeyecek talihe düş eş bize düş ama kurmadık saatimizi yalnızlığa dair çalmadık hiç satılık aşkların mutluluğunu kurcalamadık talanlı mat edilmiş oyunların sırrını... şimdi susuyoruz nefes alırken ne yeter diyecek güç ne de kaderi zil çalıp oynatacak tat bulabiliyor ruhumuz... bay/a sıradan oldu aşk bay/a ucuzladı raflarda içime sinmiyor pazarlık indirim günlerindeki yalanlara... şimdi dağıttığımı sanıyorum yelpazelenmiş ömürle dünleri çocukluk ediyorum ta tepelerden koşuyorum huzuruna ümidin... hayat demeyecek kadar büyüdüm aruzum şimdi şarkılarda büyüdüm demeyecek kadar küçüğüm yağmurum hep ön sıralarda... |
kelimelerdeki gizli kalmış anlamları ortaya çıkaran kıvrak zekalara ve sivri zihinlere bayılmak değilde hadi şöyle diyeyim geberesim gelir kendi tekniğini yaratma çabası göstermekten çekinen pısırık bazı kimselere de benzememiş
beğenerek okunan şiirler vardır ama bir de kendi içinde gizli matamatik olanlar vardır ben o matamatiği bu şiirde hisseyledim ay balam dermişim :))