MOR FİSTANLI ÇOBAN
Kadırga yaylasının mor fistanlı güzeli;
Sorarım esen yele; şimdi nerelerdesin? Özledim ellerimi okşayan pamuk eli. Nerede tatlı sesin? Yaralı ceylan gibi boynun bükülmüş müdür? Dayanamaz yüreğim; ah çekerim derinden. Kadife fistanına yaşlar dökülmüş müdür Kehribar gözlerinden? Gidin bulutlar gidin; gidin Allah aşkına! Gidin de selam edin benden sevdiğim yâra. Hayalim olun, düşün sevdalımın köşküne, Ben dalarken efkâra. Sinem üstünde bir taş; gözlerim kan çanağı. Arşa çıktı ahımız; duyan yok sesimizi. Nerde nazlı yârımın yayla kokan yanağı? Kimler kıskandı bizi? Dinmez sevda rüzgârı; eser, kalbimi deler. Nasıl dayansın yürek; yığarım derdi derde. Kapında asma kilit, lime olmuş perdeler. Tatlı gülüşün nerde? Sanki engin bir deniz; oba değil gördüğüm. Zift gibi kara duman bürüdü dört yanımı. Kul Çepni’yim; özledim yüreğimi verdiğim Fistanlı çobanımı. |
Zift gibi kara duman bürüdü dört yanımı.
Kul Çepni’yim; özledim yüreğimi verdiğim
Fistanlı çobanımı.
bu şiiri eğer yanılmıyorsam başka bir sitede daha okumuştum ama tekrarda ols aokumak güzeldi...tebrikler...