Neyleyim
Halden anlamıyor işveli güzel
Yandıkça büyüyor közü neyleyim Bir gülüşe tutsak ebed ve ezel Dile dökülmüyor, sözü neyleyim O masum duygular geldikçe yâda Gönül huysuzlaşır başlar feryada Değil uyanıkken bile rüyada Yari görmüyorsa, gözü neyleyim Mekânlar matlaşıp donarken zaman Her zaman vuslata dönmüyor devran Ne yapsan nafile kader bu ferman Tahammülden aciz özü neyleyim Koptu tutunduğum o aşk denen dal Serencamlar oldu birer ham hayal Volkanlara rahmet bu kavuran hal Okyanustan katre, cüzü neyleyim Lakin seni sevmek bir ömre değer Ozan Hadi’m yine haklıymış meğer Yare giden yollar tutuksa eğer Yokuşu neyleyim düzü neyleyim 17 Ocak 2009 Ankara |
Saygı ve selamlarımla.