Gamzeleri Merhemdir Bu Yokuşların
Cevval bir yokuş bu , asla yokuşa sürmeyen delişmen tutkuları
Verandalar, pervazlar, pastel bitkiler desenli yokuş bu Lavanta kokan ipliklerle örülmüş taşları Pamuk halatlarla çıkılıyor bu yokuşa Kimse de diyemiyorum biz bu yokuşta yokuz diye Çok cabbar bir yokuş bu Pür dikkat seviyor herkes sepetlerdeki nehirleri Okşadıkça gıdık alıyor, suyu parıldıyor nehrin Nehirli yokuşun kıyılarında gülüştükçe herkes Kristal çığlıklar yağıyor günlerin getirdiklerine Aş eriyor bu yokuş Boş şekerli bir senfoni çekiyor canı, notası yerinde Kötü kötü insanlar makaslamak istese de yokuşu Tam ortasından Cart diye Demini almış yokuş bir kere Çık çıkabilirsen körpe bir cambaz gibi Kıdemli kelebekler bağdaş kurmuşlar yokuşun sonunda Islah edilmiş acılar terlerini tazeliyor yokuşun başında Antik-acılar eski kirpiklerini satıyorlar yokuşun ortasında Ben yorulmadım Yokuş yokuşa da kalmadım Daha eşiklerinden yeni çıkmış dilim Gözüm üstünde yokuşun Kestaneli pasta ve limonata bahçesi yokuşun karnında Yelpazeci kadınlar uçan kilimlerin üstünde Gamzesi çok dik, çok dik bu yokuşun Harlı bir gün, tenimden kalanların birikmişliğinde Ne güzel yıkandım tenime sinmiş masumiyetle Ne güzel durulandım yokuşun dinginliğiyle Daha da, daha da sürdüm ruhumu yokuşa Hangi rüzgar atıverdi beni bu anılarıma Yokuşlu olanı mı? Aktıkça akıyor sarp rüyalarımdan yokuş Bir yatak boyu güz işte Yokuşların fısıldadıkları umduklarıma Erkenciyim yine soyunukluğuma Bir yokuşun koynunda Usul usul… Oktay Coşar |
Tam ortasından
Cart diye
Demini almış yokuş bir kere
Çık çıkabilirsen körpe bir cambaz gibi
yüreğinize sağlık :)