Araf
Bir karıncanın boyundan büyük şeyleri taşıması gibi
Taşıyorum seni Bir köpeğin ölen sahibinin yanında beklemesi gibi Bekliyorum seni Bir güvercinin ölürken kıbleye dönmesi gibi Seviyorum seni Bir Kelebeğin ölüme kanat çırpması gibi özlüyorum seni Ve ben seni Tarihe gödüğüm günden beri, tarih yazmıyorum. Takvimlerden her kopardığım yaprak sen, takvimlerden haberi olmayan ben Seni yazmak canımı okuyor Beni zaten tarih yazacak ne garip değilmi.? Tarihden haberim yok, tarihte kötü bir k’alıntı olmak.. ne garip değilmi.. bilmiyorlar.... Seni öyle çok içime sığdırmışım ki Gözlerimden d(s)ökülüyorsun Yaramda k’anıyorsun Duygularımdan t’aşıyorsun Aklımda b’öldünde Yüreğimde canlanıyorsun, canımıda alıyorsun hani.. Kader deyip geçmek varda Kader diyorum sen geçiyorsun içinden.. Ölüp kurtulayım diyorum, Ölüm diyorum, bakıyorumki yaşayan yok Tekrar severmiyim diyorum Sevgi diyorum, sizlere ömür... Mutlu olmak istiyorum, Mutluluk diyorum, umutlarım sende kalmış unutuyorum... Arada bir ah çekiyorum, Ahım tutsun die değil hani, içimde biri yaramı deşiyor Bu senmisin canımı yakan diye bakıyorum Meğerse bir katile canımı teslim etmişim şaşıyorum.. Sen kadar olmadım anlayacağın, doksan dokuzkere öldümde hala yaşıyorum Ve senin dokuz canından, birine bile kıyamıyorum..... Gidene, Kadere, Ölüme, EyvALLAH... 25.06.11 Ahmet ÇALIK |
Ve senin dokuz canından, birine bile kıyamıyorum.....
Harika bir şiir okudum sayfanızda. Aşkın tarifi yok derler, işte tarif etmişsiniz. Aşk, sevgi böyle birşey olmalı. Finali çok güzel olmuş. Ne yapsa, ne yapsanız kıyamıyorsunuz yine de. Kutluyorum. Yüreğinizden sevgi eksilmesin, dilerim sevginizi hakedenlerle mutlu bir yaşamınız olur. Saygılar....