La Kılıcıyla
Çektim la kılıcını kestim bağları
Canımdan can koparcasına Kötü erdem kötü huyları Yok eyledim tevhit kılıcıyla. Yaklaş buyurdu Rabbim bizlere Çek aradan ne varsa böyle Mal, evlad, para, lüks attıp geriye Kurban eyledik dünyayı, ahirete. Kurbanı bir hayvan mı sanırız Kurban ettiğimiz hayatımız Bir örnektir sadece o hayvan bize Kesilen bağ, dünyevi olan Allah’la arana giren ne varsa. Hz Adem günahını kurban etti de Yaklaştı Rabbine tevbe ederek Şeytan kendini yüksek görerek Battı yerin kırk kat dibine. Hz Nuh’u an bu arada Onca yılını Kurban etti ya Nice zaman ağladı durdu orada Kendi oğluna söz geçiremedi Tufan geldi sildi ne varsa Kurban yakınlık oldu tufanda. Habil ve Kabil’i düşün bakalım Onların neydi Kurban ettiği Bir hayvan olsaydı Kabul olurdu Takvaydı istenen onlardan gayrı Sorumluluğunu bilmek yönelmek Rabbe. Habil yöneldi en güzeliyle Kurban etti, yaklaştı veren Rabbine Kabil dünyayı sevdi, kesmedi bağları Ağırdı, çakılıp kaldı yerinde. Hz Eyyüb’ü unutma sakın Hastalığı kurban oldu O’nun da Hastalığını yakınlık vesilesi bilerek Yöneldi Rabbine hamdler ederek. Hepsi birbirinden yüce bir Kurban Hz İbrahim’de gör zirveyi Oğlunu, sevdiğini alıp gidince Söyledi Rabbine teslimim diye. Orada işte gerçek iman görünür Kurban olan, Hz İsmail mi Hz İbrahim mi? İkisi de Kurban ettiler hayatlarını Gördüler gerçek dirilmeyi. Evet en son gelen Hz Muhammed Kur’anı kurban etti Rabbine Öyle bir Kurban, yakınlık ki Geçmişten bu güne, bu günden geleceğe Yaşanan mucize. Haydi kes bakalım Kurbanını Bir tek hayvanda kaldıysa yaklaşma vesilen Çok eksik çok güdük kalmış imanın. İman dediğin güvenmek Rabbine Adamak hayatı her nefesiyle. (Kasım 2011 İstanbul) |