İncecik boynun neden büküktür cânda Cânâ! Bedende sevdâsız kalb, yüktür ey Gül-i rânâ!
Kâmet-i bâlâna yâr, bende gibi hayrândır Pertev-i dîdârından, keykeb gibi nîrândır
Hep gözbebeklerinin etrâfında deverân Tam oradan ediyor, cihânı gece seyrân
Sen yerde bayâbânsan, gözyaşı gökte bârân Güneş yakmasın diye, girdiğin nûrlu Hirâʼn
Deme artık bahtına! Aşk derdinden hüsrânam Söyle her gün! Surûrdan bir surûra hicrânam
Deme gayri kendine kalbim firâktan virân Hüzün dolu şu gönlüm kâinattan da girân
Allah şâhidim olsun ben Cânâʼya yârânam Kasten sû-i tefâhüm olursa men giryânam
Soner ÇAĞAYAY (14:26) 4 Kasım 2011 / Wuppertal / Almanya
Kelimeler: Cânâ: Ey sevgili Gül-i rânâ: Güzel gül Pertev-i dîdâr: Gözün ışığı Kâmet-i bâlâ: Uzun ve güzel boy bos Keykeb: Yıldız âfitâb: güneş Nîrân: Yanan ve aydınlanan Bayâbân: Çöl Devrân: Dönen Seyrân: Seyretmek, gezmek Yârân: Dost Giryân: ağlayan Sû-i tefâhüm: Yanlış anlama Hicrân: ayrılıp gitmek girân: ağır
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
CÂNÂ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
CÂNÂ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bu şiir beni aştı anlayamadım sanırım. Allah rasulüne yazıldı desem.yanlış anlaşılmaktan korkuyor şair.Bir sevgiliye yazıldı ise.Hıra dağı benzetmesi uçuk kaldı. Sonra birdaha denemk üzere.Manayı kavramış olsamda şiiri okumak üzere geleceğim sanırım.Sevgi ve selam.
Şiir yazarken beşerilikten ilahiliğe kaymazsam, şiirimden tad almıyorum. Hira, orada sevgilide maneviyat olması gerektiğini, dindar bir müslüman olması gerektiğini ima ediyor. Güneş yakmasın, yani cehennem yakmaması için hira / imanlı bir kalbe girmek gerekir diyor bu beyit. Evlilik dinin yarısı. Evlilelerde biraz maneviyat olmalı. Yoksa evlilik, dini yaşantıyı dahi riske sokuyor.
Kâmet-i bâlâna yâr, bende gibi hayrândır Pertev-i dîdârından, keykeb gibi nîrândır
Burrada sevgili kendini bir yıldıza benzetiyor
Yarin gözbebeğini de güneşe. Gözbebeğinin / güneşin kenarında bir görüntü / bir yıldız düşünün. Aşık sevgilinin gözüne baktığında gözbebeğini güneşe / aya, kendini de onların ışıklarıyla parlayan bir yıldıza.
Hep gözbebeklerinin etrâfında deverân Tam oradan ediyor, cihânı gece seyrân
Aşık, sevgilinin gözlerine odaklanmış, güneşin etrafında dönen dünya gibi, onun etrafında sureti dönüp duruyor. Sevgili, maşukun gözünden dünyadan ve kainata bakıyor. Yani burada aşık, kendi bakış açısını bırakmış, dünyaya maşukun gözüyle bakıyor. Aşık da ben ölmüştür. Aşık burada maşuklaşıyor. Aşık, sevgilinin gözünü feza gibi görüyor, kendside bu feza da bir yılsdız. Ve o güneşin / gözbebeğinin etrafında ay altı ve ay üstü aleme bakıyor.
soner abicim adıma yazılan bu şiiri çok ama çok beğendim umarım ilerde böyle bir seranat yapılır ama sanmıyorum .... kimsenin senin kadar kalemi kuvvetli ...ve kimsenin ifade zenginliği bu kadar muhteşem olamaz ..çok teşekkürler
İltifatına çok teşekkür ediyorum. Şiierde biraz değişiklişk yaptım. Şimdi daha iyi ve daha güzel. beğendiğine çok mutlu oldum. Bu şiiri uygun bir günde seslendireceğim. Nurcana da bir vıdeo yaptırırım ve sana ithaf ve hediyem olur.
İşin özü bana da sıkıcı gelmişti. Bir dosta ithaftı şiir.Biraz acelye geldi galiba. Eleştiriniz yerinde bir eleştiri. Çok teşekkür ederim hocam. Şiiri biraz değiştirdim. Biraz daha farklı yazılabilir tabiiki.
Allah rasulüne yazıldı desem.yanlış anlaşılmaktan korkuyor şair.Bir sevgiliye yazıldı ise.Hıra dağı benzetmesi uçuk kaldı.
Sonra birdaha denemk üzere.Manayı kavramış olsamda şiiri okumak üzere geleceğim sanırım.Sevgi ve selam.