Bayram programı uzun ve detaylı değil ama yine de değişip duruyor,
Göz önünde bulunanlarla arkada olanlar sürekli birbirine karışıyor,
Ben de düzeltmeye çalışıyorum, yeni bir sıra yapıyorum olanlardan,
Düzeni bozulursa yeni baştan ele alıyorum, çıkarma artırma olmadan...

Programım arife günü başlayacaktı, sabah erkenden yola çıkacaktım,
Ondan da vazgeçtim, şimdi son güne kadar evden dışarı çıkmayacağım,
Eve ziyaretime gelenler olursa elbette ki onları da baş tacı edeceğim,
Gelmeyenler de sağ olsunlar ama onlara tatlı ve sarma veremeyeceğim...

Tatlı dedim de aklıma geldi, kabak tatlısı yaptım bayrama ama bilmeden,
Pazardan kabak almıştım onu ocağa koydum, daha bayram gelmeden,
Yavaş yavaş pişti, helmelene helmelene helva gibi oldu ama ceviz lazım,
Onu da inceltmek gerek, havanda dövmek için kollarda biraz kas lazım...

Zeytinyağlı sarma konusuna gelince, bu konuda kimse elime su dökemez,
Bir tencere sarmayı sardım, belim büküldü neredeyse, tadından yenmez,
İç pilavı azıcık dibine tutmuştu, o da ağzıma tat üstüne tat verdi, neyleyim,
Kazan dibi güzel olur, ben de ondan yemeyi oldum olası pek çok severim...

Bayramdaki gezi programı sona kaldı, dördüncü gün gidip sonra döneceğim,
Orada görmem gereken biri olmasa zordu, bu bayram da evi bekleyecektim,
Son gün gidince, onu da görünce geri dönmeme ihtimali hep vardır ama olsun,
En kötü program bile düzensizlikten iyidir, her zamanki gibi, canım sağ olsun...