Taşa kestim[ kalin ] Kirletemedi senin griliğin bile Hayatın en pembesiydi ölümün saflığı Dayandı kapısına bir gece vakti arzuların Sonsuzluğun berrak durgun sular gibi içti hüzünlerimi Kalıcı zaferlerin duldasında silindi özgürlüğüm Güneşin aşkıyla doğmayan sabahlara inat Yürüdüğüm geceler sebebim taşa kestim Aşkın hallerini bilirmisin Şaraba düşen nem gibidir Öyle usta ve o kadar kurnaz Kısa geçti zaman anılarsa hala tadı damağımda Mağrur bir şarap misali kekremsi Usulca dökülüverdi kırık testilerden Ve günahların keçisi seçildi koyuca hayvan Kusursuzluk abidesi sen Bilmezmisin yollarda yürüyen ben Hor olmanın yolunu bilirimde Yüreğim el vermez veremez Kahpeliğin icadından bu yana Kaç bin yıl geçmiş susarım Eziyetin sanadır ey şeytana göz olan Timsah değimlidir ki göz yaşında boğulan Uslan uslan uslan ne olur artık uslan Doğrunun dengesi değildir ki yalan Önünde haykırıyor tüm güzellikler şimdi talan Soruyorum aslan ininde kükrer mi ulan İki cümledir tüm var olan Doğdun varsın öleceksin inan inan…. |
Şaraba düşen nem gibidir
Öyle usta ve o kadar kurnaz
========
Aşkın halleri şekilden şekile girer,
Seven mutluysa sonunda murada erer.
Değerli Feriha hanım,
Yürekten Tebrik ederim.