Sürmanşet ...Sabahın ilk ışıklarıyla kaldırdım göz kapaklarımı Mimiklerimde hafif bir gülümseme Her ne kadar tebessüm etsem de Akşamdan kalma düşüme Yüzüm düşmüştü bir kez hüzün’e Sol yanım uyuşmuş parmaklarımsa hissiz Ah gönül bilsen nasıl sensiz Kapı çaldı o ara Eşiğe bırakılan çıtır bir ekmek ve günün gazetesi Sürmanşetin de yeni bir sayfa aradığın gazetenin kapağına yapışmıştın yine Çıplak ayaklarım suya değmiş gibi ürperdim o an Saçlarımdan kırılan bahtsız teller süzülürken yere tepe taklak İçimden geçirdiğim onca güzel mazi yıkılıverdi bir anda Ahşap tabanların çürümüş yanlarında gıcırdarken adımlarım Kim bilebilir ki ne olacak benim yarınsız zamanlarım Sessizce gazeteyi ve ekmeği alıp oturdum masaya Bir tarafta çıtır ekmeğin muhteşem kokusu Diğer tarafta sürmanşetin derin acısı Hayat sanki aklımdan geçenleri sınar gibiydi Ben gazete sayfalarını çevirdikçe Değişmeyen bir şeyler vardı sanki sayfalarında Duraksayan parmaklarımı ıslattıkça kuruyan dudaklarım Hatıralarımı bir kez daha alnından öpecek mecalim yoktu. Uçuk... |