Seveceksen şayet can-ı gönülden sev!Farkına ram ol izanının Ruhundan ilzam eden idrak ve akıl senasının Bedeline hazır olmadığın ve dem ine fırsat bulmadığın serencamın Fersizleşir o vakit umutların, ilhamdan yoksunlarış duyguların, yakarışların Sessiz akan gözyaşlarının An, ayettir Zamanın sahibinden gelen serhattir Beşer, henüz irşada muhtaçtır İnsan, akıl ve izanıyla farka ulaşan ferasettir Kalbin lisanı bakir olan dirliktir Gönül birliğine davet eden nicelik ve niteliktir Şair, edebin bekcisidir Nezaket ve naiflik konusunda tavizzsiz nöbetcidir Ne vakit hüzünlensen İçine kapanan bir yürek misali sukut etsen Serdetmeye muhtaç olduğun Hicranın kanatlarında umutlandığın Kimi zaman buruklaştığın Her gece sancısıyla sabahladığın Bir muştunun şadı ol Esir eden korkulardan arileşen kul ol Her nefesin uktesi ardır Sinesinde demlediği sessiz bahardır Hesabın arefesinde ki hazandır Yorgun heveslerin dramıdır Hasret ve firkatin en bakir yadıdır Eskitemediği zamanın tutsağıdır Bir tebessüm içinde anlamlaşan fırsattır Aşk, nefse değil, ruha seslenen bir nidadır Çark et, hesapsız düşlerinden Hülyasında gezindiğin serzenişlerden İçini titreten hüznün bam telinden Gözyaşlarını davet eden kederden Kimi zaman asileştiren, cüret ettiren hardan Ruhun illa ki kendi seyrinde yol alıyor Sen farketsen de, izanıyla bedelleşip yüzleşsen de Gün batıyor farket Bir doğuşun hikayesini gönlüne bırakıyor Mazinin her safhası ibretin halini ayan ediyor İnsan ölüyor, mezar kime nazar ediyor Mizanın sahnesinden haşyet titretiyor Hevesler çekiliyor, keyfiyet nihayete erişiyor Nefsin sukut eden bir zahidin alinde bekliyor Mustafa CİLASUN |