geleceğime ördüğüm bütün duvarlar yıkıldı ömrümde cam kırıkları ve ıslak hüzünler kaldı kimsesizliğin ve yalnızlığın en ağır depremindeyim kimse bilmez kederden kanayan yanımı…
gidiyorum işte geride yoksul ve anlamsız anılar bırakarak acılardan süzülen damlalar ve hüzünle birlikte elveda ey şehri diyar yüreğinden öptüğüm yar dumanlı dağlar Elveda
çağlayanları kendi sesine bırakıp ağlayan yürekler adına, uçurumları tırmana, tırmana küskün bir çöl gibi susup gidiyorum .
Zaman/sızım elveda zamanı geldi çattı işte bağışla beni boynu bükük gelincik gözlerimin hüznüne üzülen Rıza dayım ellere gelin giden menekşe gözlü kız bir daha anmayın beni, aramamayın yokluğuma ağlamayın say ki, hiç yaşamadım bu yerlerde...
belki döner gelirim bir gün yine? kucak dolusu özlemlerle kar yağarken dağlara..
Buralara sığamıyorum artık bu hüzünle sıradışı ve aykırı sayıldım her şeyimle kimse okumadı rüzgara astığım şiirleri anlamadı gökyüzüne çizdiğin resimleri ey sevdalısı olduğum Caferli süsen (sosın) kokulu yaylam sevgilimin mahzun gözleri elveda diyorum bu yerlere artık elveda onaltısında ellere gelin giden sevgili, elveda ey şehri diyar canımın ruhu yar Elveda
Gidiyorum topladım valizimi gidiyorum işte öyle yalnız öyle bir başıma aldırmadan gözyaşıma sorma nereye bıraktım inadına dağınık kalsın odam varsın sonbaharlar geçsin gençliğimin üzerinden derin bir kederi sarıp yaralarıma savrulan sarı bir yaprak gibi hayallerimi rüzgarlara bırakıp gidiyorum... elveda ey şehri diyar canımın ruhu yar Elveda
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Deprem!... Adı kadar korkunç bir duygu fırtınası, bir infial... Deprem! Toprağın damar damar, yüreğin en az onun kadar içten içe ıssız kıvrımlarıyla kanadığı gerçek! Yazan kalemi titrettiği kadar yüreğimi titreten... Alaca soğuklarıyla özümün baharlarına kırağı düşüren, Temmuz' un ortasında yüreğime kar yağdıran DEPREM! Ne şiddeti belli ne hiddeti, ne de çıkış noktası! Bir tek, bir tek fay kırıklarıydı geride tozu dumana katan...
Derin duyguların naif kalemine saygı ve dostlukla...
Deprem! Toprağın damar damar, yüreğin en az onun kadar içten içe ıssız kıvrımlarıyla kanadığı gerçek!
Yazan kalemi titrettiği kadar yüreğimi titreten... Alaca soğuklarıyla özümün baharlarına kırağı düşüren, Temmuz' un ortasında yüreğime kar yağdıran DEPREM! Ne şiddeti belli ne hiddeti, ne de çıkış noktası! Bir tek, bir tek fay kırıklarıydı geride tozu dumana katan...
Derin duyguların naif kalemine saygı ve dostlukla...