UZAKTAYIM BELKİ TUZAKTA
Uzaktayım,belki tuzakta,
Ardımdan kapanan kapıların seslerini duyuyorum, Gölgem önde uzamakta,karanlığa yol akmakta, Karanlığa bakmanın körlüğü ile yol almaktayım, Uzaktayım,belki tuzakta, Kara bulutların dağılma ihtimalleri ile avunmaktayım, Yürümenin yorgunluğu yüreğimde,dokunsalar yıkılacağım, Bir düş benimkisi,belki serap,uyansam,uyanmasam arasındayım, Uzaktayım.belki tuzakta, Bir nokta karanlık,bin karanlığı sürüklüyor, Her düz yol arası,tali yollarla şaşırtıyor, Üzerime çöken sis perdesi,yağmur olup yağıyor, Uzaktayım,belki tuzakta, Ateş sönmüş isi kalmış bu ocakta, Geçmişimin aydınlık güneşini yatmakta, Ne gece karanlık artık ne yolun sonu aydınlık, Umursamaz gölgelerin kaldırımlarında yürüyorum. Uzaktayım,belki tuzakta, Yağmur sonrası sokakların nemli havasını içime çekmekteyim, Yüzyıllık çınar durmakta,su yolunu bulmakta,toprak kokmakta, Yüzümde buruk korku tebessümü,akıl durma düşüncesi sokmakta, Yol bitti endişesi,varsın biterse bitsin gibi yürümekteyim. S.A |
Uzakların, uzak dışında kapılar içeri açılmaya başlar...O iç ki anne rahmindeki insan masumluğu reng inde.Dönersin yüzünü gülümsersin.Ne yanaklarından sızana, ne de aklında başedemediğin yalanlara söz geçiremezsin.Bir boşluk sarar sonra bomboş bir kuruluk.Kurutulmuşluk.Ne gözyaşın ıslatır seni artık ne sağanak.Saf cenin gözlerinde yaşlı bebekliğini büyütür akşam yüzlü gündüzler .Tıpkı sana benzer olur korkuların, kuşkuların gerçekliğinden tükenirsin.Tıpkı sana benzer olur o ince dal kırıklığına ağlarsın.Sana benzer olur ölüm, seni kendine çağırır.Duyumsadıkça, duydukça yaşamında seçmediğim diye seçtiklerine akıl engelli vicdan borcunu kanını vererek ödersin...
Kusura bakmayın çok işgal ettim sayfanızı.Ama bu kadar da güzel yazılmaz ki.Tutamadım kendimi bağışlayın ne olur.
Uzaklardan selam olsun bu güzel şiiri yazan yüreğe.Saygılarımla efendim.