Medeniyet BulvarıMedeniyet atlasında titrek bir katre, Düğümlenir Mardin’i kıskanan Kara bulutların boğazında. Hüzünden bir sis kaplar Mardin’i Bulutlar ağlar hafif hafif tarih sayfasına. Bir ara Mardin’de ağlamıştı Gelip geçen medeniyetlere Bir anne kucağıydı sanki Mardin Bir medeniyet beşiği, Bir medeniyet bulvarı… Gözlerin kadim bir sırrıdır Ahengin çarkında sarhoş olan medeniyetlerin Ah medeniyetlerin asude şarkısı, Ah huzur otağı medeniyet bulvarı, Kasımiye’nin dudaklarında, Kanlı gözyaşlarıyla hüzün şarkısı Yakar Mazepotamya ovası’nı Sarıya boyar, sapsarı bir deniz… Medeniyet sahnesi ovayı sonbahar fetheder. Ey hüznü sürgüne gönderen Medeniyet bulvarı Mardin, Ay saçlarını tarıyor karşında Bir ayna mısın? Yoksa ihtişamına bakarak Sana mı benzemek istiyor ay? Her taş meskenin birer saray. Minareler el uzatıyor yıldızlara Adeta yıldız yağıyor sarı saçlarına Huzur yağıyor medeniyet bulvarına. |