ELVEDA ANKARA
Gidiyorum, gözlerime hatıran yağmur bulutları
İçimde dinmeyen hudutsuz kaos fırtınalarımla Yorgun yüreğime sapladığın, kırık sevinçlerimdir. Her şeye rağmen, elvedayı esirgemeden, Gidiyorum... Elveda hüzünlerimin kaynağı ANKARA Sırtında taşıdığın vefasızlar, o nankörler senin olsun. Bana senden kalan, kırk yıla kırk YARA Çocukluğumu, gençliğimi harcadım gidiyorum. Al paramparça umutlarım, hayallerimde sende kalsın. Tutundukça birer, birer kırılan dallar, senin olsun. Boşa harcattın ömrümü sokaklarında, canın sağ olsun... Elveda kırılan dallarımın koca çınarı ANKARA Gidiyorum övün, işte övün ki… başın göğe ersin. Gam değil, yalnız doğdum, yine yalnız ölürüm… Al, yüz bin kere al, vefasız dostlarımda senin olsun. Bu gidiş bilinen ayrılık mı? Yoksa… sonu meçhul bir karanlık mı? Artık o da umurumda değil..! Bir ceketim var, al istiyorsan? oda senin olsun. Öyle böyle değil, Kırk yılda ciğerime işledin ciğerime Her sillen hançer gibi, kurşun gibi saplandı yüreğime Gidiyorum işte…! Ama…! sana da kızgın değilim, Vefasız dostlarıma kızamadığım gibi Öyle kendimce, suskun ve kırgınım sadece Elveda kırgınlığımın, sessizliğimin yatağı ANKARA Öfkem durgun bir denizdi, patlayacaktı nihayet, bilemedin. İçimde sessiz bir volkan kaynarken, dumanını göremedin. Ben sana sevdalıydım, mecnundum, leylam sendin. Boş yere sevmişim seni, boş yere yaşamışım dört mevsim kışlarını Aldırmadan bir türlü gelmeyecek bahara Çok gördün bana sevdiğim o sokaklarını Dağlarını, taşlarını, yaşanmamış aşklarını Al kırk yıllık gecekondumda senin olsun. Bilirsin, ben en çok yıldız, yıldız gecelerini severdim Evimin karşısındaki tepeye çıkar, güzelliğinle gönül eğlerdim. Yıldızlarına bakarak dilek tutar, mutluluk beklerdim. Artık vazgeçtim, en sevdiğim yanlarından bile vazgeçtim. Dönüş yok, kendime başka bir şehrin yıldızlarını, haz seçtim. Sana inat başka bir şehrin kışlarını da, yaz seçtim. Oyun bitti, perde kapandı artık… Elveda sana, ömrümün direği ANKARA elveda… elveda… Celal Şahbaz_________yorgunkalem... |
Şiirinizi beğeniyle okudum.