KASIMA AÇILAN KAPI
Ey çocuk sesime renk katanlar
Savruldunuz devrin rüzgarıyla Kucak açtınız ölüme renk katarak Yüzünüz gibi adınızda silinmiyor aklımdan Onurum insan çığlıklarıyla savruluyor dünyaya Kuş sesleri gibi yakıldı ağıtlar ardınızdan Kelebek gibiydi ömürleriniz Kara gecenin koynundan çıkıp Nehir yataklarına akıyordu kanlarınız Sesiz gecelere ses oluyordu çığlıklarınız Bütün gençlerimiz güneşe kayıp gitmişlerdi ellerimizden Her ölüm bir şiir gibi dilimde söyleyemediğim sözler gibi Çok şey anlatıyordu gecenin yüzü Aynaya bakınca yansıyan soluk yüzleriydi Yağmurlu Kasım sabahlarına açılan Kapılar duruyordu işte önümde Korkumu yenen aşkları seviyordum Bir sevda çiçeği idim yaprakları rüzgarda savrulan Güzellikleriniz kazınmıştı gençliğin taze yüreklerine Yarama tuz basarak geçiriyorum dünleri aklımdan Bir ses yankılansa geçmişten sizden Bir fotoğraf dökülse solgun yüzünüzden O an göğsümden havalanır kuş sürüleri Şimdi hüzün yağıyor Kasıma açılan kapı önlerine Bahçelerde patlar filizlenir Kasım renkleriyle O acı güne İstasyonların önünde kimliksiz suretler Kanayan yüreklerde çığlık sessizliği İnsanlık onurunu taşıyan yüreklerde bir anı Kasıma açılacak kapıyı beklerler |