.UMUTSUZgizlice yollara çıkardım, yasaklı gecelerde Üzerimde beyaz bir gecelik, serin bir rüzgar önünde İçim ürperirdi serin rüzgardan Ay raks ederdi karanlık sularda Ne büyük bir gizem barındırırdı kim bilir ay ile denizin aşkı,...... Karanlıkta aşkı için yanan pervaneler olurdu, Sokak lambasının altında birikirlerdi, Hoyrat ayaklar basıp geçerdi Ben üzülürdüm, bilirdim hüsranla biten aşklarını Bazen gece yarısı yanan ışıklar olurdu evlerden Kimin ne için uyandığını düşünürdüm Belki bebeğini doyurmaya uyanan bir anne, Belki uzak yoldan gelen bir misafir Yada gecenin ne kadar uzun olduğunu bilen Hasta bedenler............ Sabahın ilk ışıkları sunardı çiğ damlalarını Papatya yapraklarında, Kuşlar semada raks ederdi güneşi karşılamaya Kırlangıçlar yuva yapardı çatı saçaklarına, Sabah hangi acılara gebe, ...? Sonra koşuşturdu insanlar, Ekmek derdinde, ayaklarıda ezilen pervaneler bir çocuk koşardı elinde sıcak ekmek, Bir anne kucaklardı , umut dolu bir yürek..... Genç bir kız cam kenarında saçını tarardı Geleceği için ümitle kırmızı tokalar takardı Bir adam elinde ağır bir valiz el bile sallamadan yola çıkardı Bir kadın ağlayarak ardından bakardı Biten hayatlar vardı, gece uzunluğu gibi Hiç uyanmamak üzere yatılan, Kim bilir kaç yaşında ,nasıl durumda Kimisi mermi yemiş bağrında, Kimisi hasret daha ana koynuna Yaşamak yalan olduğu halde hep iyiyim demek değilmiydi. Çekilen acılara rağmen yüzündeki tebessümü bırakmamak Gece uykusuzluk çekerken, Sabah yapacaklarını planlamak, Yani , hayat zor zanaat ........... Ve biz onun ağır işçileri insanlar ..... |