Gece Yarısı ŞiiriGece yarısı şiiri yazmaya başlarsam ortaya ne çıkar diye merak ettim, Üstelik bu şiiri yazarken televizyonda Kur’an okunmakta, dinlediğim, Bir programdır ama şiiri de yazmak gerekiyor, alt yazıdaki Türkçe’yi, Okumam gerekiyor bir yandan da, bu nasıl bir aşk ki yazdırıyor şiiri… Son günlerde uykum da gelmiyor gecenin bu saatlerinde, Kur’an’da da, Gece namazından söz ediliyor, aklıma gelmedi yatsı namazından sonra, ‘Hak geldi batıl yıkılıp gitti, zaten batıl yıkılıp gitmeye mahkumdur!’ ayeti, Gözüktü ekranda, üstelik benim en sevdiğim ayetlerden birisidir kendisi… İsra suresi devam ediyor, insanlarla Peygamber’imizin tartışmaları vardır, Bu tartışmalar da ilginçtir, batılın ve hakkın bariz olarak anlatıldığı ayettir, Bunların bilgisi deforme olmuş zihnimde yerleşik değil ama kuranı izlerken, Hepsi gözümün önüne geliyor, böylesi de oluyor televizyon seyrederken… Gece yarısı şiiri saati de yeniden başlattı, akrep birde yelkovan da on birde, Burada durup gözlerimi soracak olursanız hala uyku yok onların hiçbirinde, İlaç var ama alamam, zaten başka ilaçlarım da var, uyku gelmeden yatarım, Her zaman olduğu gibi yan tarafıma döndüğümde yeniden uykuya dalarım… Kehf suresi başladı, beni çok etkileyen surelerden biridir bu, heyecanlandım, Dikkatimi daha çok oraya çevirdim, bir yandan da ekranda şiiri karaladım, Tarihte yaşananların adeta bir özetidir, inanana Allah hep rahmet etmektedir, Ashab-ı Kehf’in mağarada kaç yıl uyuduğunu ise hiç kimse bilmemektedir… Madem ki bu şiir buraya kadar manevi yönümüzü önceleyerek devam etti, Devamında da aynısının olması neredeyse bir zaruret olarak ufukta belirdi, Rabb’im kendisine inananları ecriyle ödüllendirsin hem burada hem orada, Kızımın ve arkadaşlarının derslerini kolaylaştırsın, hem burada hem orada… |