SÖYLE YÂ RÂBB!Şiirin hikayesini görmek için tıklayın BU ŞİİRİMİ SİROZ TEŞHİSİ KONULDUĞU TARİHTEN NAKİL OLUP ÇIKIŞIMA KADAR GEÇEN SÜRELERİ ANLATMAYA ÇALIŞTIĞIM DİZELERİM EPEY UZUN . BÖLÜNCE BİN ANLAM TAŞIMAYACAĞINI DÜŞÜNDÜĞÜM İÇİN TAMAMINI ALDIM. RAKAMLARIN AÇIKLAMALARINI DA İYİCE ANLAŞILSIN DİYE EN SONA YAZDIM. DİLEYEN OKURLARIM OKUYABİLİRLER. ELİMDEN GELDİĞİ KADAR KISA YAZMAYA ÇALIŞTIMSA DA YİNE DE UZUN OLDU. OKURKEN KENDİNİZİ BİR HASTA YERİNE ÖZELLİKLE ORGAN BEKLEYEN BİR HASTA YERİNE KOYUP OKURSANIZ SANIRIM DAHA İYİ ANLAŞILIR. ŞİMDİDEN HEPİNİZDEN ÖZÜR DİLER SAYGILARIMI SUNARIM HEPİNİZE.
Yıl iki bin bir: Dertlerim var, dertlerim,
Söyle YÂ RÂBB söyle! Ben nasıl yapayım? Ayağım, baldırım şiş, kasıkta ağrı, Söyle YÂRÂBB söyle! Ben nasıl yapayım? AYDIN BEY’E gittim; ayan oldu derdim,-1- Tahlillerim düşük, bozuk değerlerim, Bir çare olmazsa derdime, neylerim? Söyle YÂ RÂBB söyle! Ben nasıl yapayım? Doktor beni etti BALKES’E havale,-2- Aldırmadan yanıma hiçbir nevale, Ultrason yapıldı, gereksiz suale, Söyle YÂ RÂBB söyle! Ben nasıl yapayım? Palas pandıras endoskopim yapıldı, Bir yandan EMAR(MR), tahlillerim yapıldı, Bir yandan kemik iliğime bakıldı,-3- Söyle YÂ RÂBB söyle! Ben nasıl yapayım? “ATATÜRK hastalığı var” dedi, bana,-4- Afalladım, eğildim birden bir yana, Çare? “Çaren bey, nakildir ancak buna,” Söyle YÂ RÂBB söyle! Ben nasıl yapayım? CEMİL, “ciğerin siroz olmuş” dediler, Bu sözle içimi-dışımı yediler, Kız-kızan, dostlarım sonradan bildiler, Söyle YÂ RÂBB söyle! Ben nasıl yapayım? Sonuçlarım elim, güler hep sağlar, Ciğerim siroz, içerim durmaz ağlar, Eridi de gitti, kalmadı hiç yağlar, Söyle YÂ RÂBB söyle! Ben nasıl yapayım? DOKTOR SEZGİN İZMİR’E sevk etti beni,-5- “SERHAD BOR’U bul, hiç kırmadan dümeni,”-6- Hastane! Bilmem hiç geleni-gideni! Söyle YÂ RÂBB söyle! Ben nasıl yapayım? Sordum, soruşturdum, buldum SERHAD BOR’U, Aldı dosyamı, sordu bir iki soru,-7- “Giriş yaptır, git şu odaya doğru,” Söyle YÂ RÂBB söyle! Ben nasıl yapayım? Yattım aniden ben üniversitede, Adım denir bir beri bir de ötede, Onmaz ciğerim her bir gün vizitede, Söyle YÂ RÂBB söyle! Ben nasıl yapayım? SONUÇ: “Ameliyatlıksın sen “dediler, “Sağa-sola kır, durma dümen” dediler,-8- Bir donör bul kendine hemen” dediler, Söyle YÂ RÂBB söyle! Ben nasıl yapayım? Eşim ile konuştuk, hayli tartıştık,-9- Hemencik ZEKİ BEY’E koşup danıştık,-10- Eşim donör oldu, kuşkusuz anlaştık, Söyle YÂ RÂBB söyle! Ben nasıl yapayım? Eşim dünden hazır, tahliller tastamam, Yaptılar bize en güzel bir ihtimam, Ama kızlarıma hiç mi hiç kıyamam! Söyle YÂ RÂBB söyle! Ben nasıl yapayım? Günlerimiz geçti hoş sohbet apansız, Kiminde kararlı, kiminde kararsız, Tutar bizi bazen bir sızı ki arsız-11- Söyle YA RABB söyle! Ben nasıl yapayım? Ramazan bayramı izine saldılar, İkinci günü gece telle aldılar,-12- Bana olmadı diğerine aldılar,-13- Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Yattık eşimle, günümüzü bekledik, Günümüze nice günler ekledik, Sıra gelmedi diye hiç dert etmedik, Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Her vizitede deniyor bize ”anık”, Koymadan hiçbir kimse, kimseyi sanık, Gıkımız çıkmıyor, buna herkes tanık, Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Canım sıkıldı, konuştum ZEKİ BEY’LE, Dedi, “ yılbaşını bekle hep ümitle,” Çeksem mi, çekmesem mi, bilmem iple?-14- Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Bizi yılbaşı iznine gönderdiler, On yedi aralıkta çıkış verdiler, “Ocak iki bin beşte gel” dediler,-15- Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? O da ne? Yirmi beş aralık… Suz bir tel,-16- “Cümbür cemaat üniversiteye gel,” “Ciğer hasta” dedi, omza dokunan el,-17- Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Ümitle atılan adımlar oldu mat, Kalmadı hiç birimizde sürur-neşat, Dediler, “mutunu iki ben beşe at,” Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Altı ocak günü aradılar beni, Dediler, “ Getir yanında tüm aileni,” “ Bir de sana kan verici kafileni,” Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Telefon üzre çıktık aniden yola, Bakmadan eş-dost hiç de sağa-sola, Vardık EGE TIP’A vermeden mola, Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Çıktık odaya aldılar tez kanımı, Acıtmadan, incitmeden hiç canımı, Oturttular yanıma bir de hanımı, Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? İhtiyaçlar bir, bir listede sıralandı, Önümüze dosyam kondu, imzalandı, Nâkilimiz için kapılar aralandı, Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? MİRCELÂL bizi görünce hiddetlendi,-18- “ Kanları temin edin” diye kükredi, Tamam doktorum. İnanmadı, telledi,-19- Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Yine geldi tez adımlarla odaya, “Telefon ettim, kanlarınız yolda ya,” “Devam edin, eşinizle curcunaya,” Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Bakıcı VİLDAN: “Gözlerin aydın CEMİL,” “Böyle bir ciğerin kıymetini bil,” “Ailence, ailesince sev, sevil,” Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Götürdü beni ameliyata VİLDAN, Bir tarafta ölüm, bir tarafta da can,-20- Bir tarafta kızlar, bir tarafta canan, Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Doktorla dertleştik öteden, beriden,-21- Açtım ona derunumu ta… Geriden,-22- “Rahatına bak” dedi,”dem vurma ileriden,” Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Etrafıma bakınırken uyumuşum, Ne var, ne yok, külli bi-haber olmuşum, Bir uyandım ki ameliyat olmuşum, Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Çevreme baktım, ağlama-sızlamalar, Benimse dudağımda türlü dualar, Burda ağır, dışarıda nasıl havalar! Söyle YÂ RABB, söyle! Ben nasıl yapayım.? Dakikalar, saatler geçti orada, Doktor, hemşire bir orda, bir burada, Kim şanslı çıkarsa gidiyor kurada, Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Günler geçmiyor yoğun bakımda, Bana ciğer veren her saat aklımda, İnleyen hem solumda, hem sağımda,-23- Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Sabah oldu, gün: Cumartesi günü, Bir bakıcı koydu bana da öğünü, Ye, yiyebilirsen sen, tatlı gördüğünü, Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Çıktı geldi MURAT KILIÇ cumartesi, “Nasılsın DEMİR, iyi mi içerisi?” “Duruş güzel… Güzel gelir kan gerisi.” Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? “Bir şey istiyor musun; çekinme DEMİR?” -Ihlamur isterim. “Bakıcı koş, getir!”, İçemem… N/olur hemşire sen içir, Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Cumartesi, Pazar geçti dualarla, MURAT KILIÇ geldi birçok hocalarla, Durdum dikçe, kıvranmadan acılarla, Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Pazartesi aldılar yoğun bakımdan, Bir sürü tahlil yaptılar kanımdan, Canım, kanım eşim hiç gitmez karşımdan, Söyle YA RABB, söyle!! Ben nasıl yapayım? Salı günü aldılar özel odadan, Su yok, yemek yok, laf gelir ordan-burdan, Haplar hariç, geçmez hiçbir şey boğazdan,-24- Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Her sabah koşar gelir MİRCELÂL, Olsun ona aldığı her bir kuruş helal, “Bu yemekle olmaz, dıştan mutlak aş al,” Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Diyetisyen karşı, MİRCELÂL ısrarlı, Doktor ÜNAL AYDIN; O da hep kararlı, Boşluktayım… Kim zararlı, kim yararlı, Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Her sabah erkenden ÜNAL AYDIN gelir, “Destek var mı? Yo! Der: “Can boğazdan gelir,” MURAT KILIÇ da der; “Desteği al DEMİR,” Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? ZEKİ BEY’E sorduk, o da der,” aynısı,” Destek yemek aldık, haydi hayırlısı, Diyetisyen bu desteğin hep karşısı, Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? MURAT KILIÇ bu desteğe onay verdi, İçimdeki şüphe birden gidiverdi, Desteğe bak! Yaralar düzeliverdi, Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Hatun, abi! Karnım şişiyor gün be gün, Bir de eklenince ona her üç öğün, Herkesin neşesi tam, benim ki ölgün, Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Bu gün başkayım, bambaşka! Hiç gücüm yok, Nefessizim; çıkmıyor nefesim çok, Saplanıyor içime ağılı bir ok, Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Yetişti imdada MİRCELÂL MIZRAKİ, Açtı bir delik, akıttı ağı ta ki…, Başladım nefese, aktıkça zoraki, Söyle YA RABB, SÖYLE! Ben nasıl yapayım? Anlatmak mümkün mü? Tüm otuz dört günü, (Görmek) İstemez kimse burada öldüğünü, Kimi yapar, kimi yapmaz hoş düğünü,-25- Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Neyse acı-tatlı geldi, geçti günler Unutuldu bir anda, ümitsiz dünler, Yeniyordu tatlı, o yenilmez öğünler, Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? Siroz ciğerim tedavi oldu gitti, Kalmadı yeislerim, hepsi de bitti, MERVE’NİN ciğeri CEMİL’İ iy etti,-26- Söyle YA RABB, söyle! Ben nasıl yapayım? KÜÇÜK OZAN(CML DMR)-05.06. 2005-İZMİR/BORNOVA-MEVLANA MAHALLESİ. HASTANE ESİNTİLERİN’DEN. NOTLAR: 1-KEPSUT Sağlık Merkezinde DR. AYDIN YAVAŞ. 2-DR. AYDIN YAVAŞ. BALIKESİR DEVLET HASTAHANESİ. 3-Kan tahlillerim. Özellikle TROMBOSİT’İM düşük olduğu için. Örneğin: 18 gibi. Kemik iliği hastalığından şüphe edilmişti. 4-Balıkesir devlet hastanesinde uzman DOKTOR SEZGİN ÇETİN onu söylemişti ilk muayenesinde. O da SİROZMUŞ. 5-İZMİR EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. 6- DOÇ. DR.SERHAD BOR, SEZGİN ÇETİN’İN hocası imiş. Ondan bana randevu alıvermişti. 7-Dosyamı eline alınca bir baktı. İlk baştan sona kadar bütün tahlillerim içinde. SEZGİN ÇETİN’İN de mektubu içinde. Bana, “ben böyle dosyayı düzgün tutanları çok severim” dedi, 8-Üniversitedeki sonuçlarımın sonucu ameliyata karar verilince donör bulmak için hiç durma araştır dediler. 9-Hem kan grubu hem de benim ciğerimin ne kadarı gidecek, onun kalan ciğeri ona yetecek mi hususunda. 10-ZEKİ BEY: DOÇ.DR. ZEKİ KARASU(ŞU AN PROFÖSÖR OLMUŞ), GASTRO’DA ameliyata karar verilen hastaların ameliyata hazırlık aşaması bütün tahlillerini yaptıran ve GENEL CERRAHİYE sevk eden doktor. 11-Ameliyat olacak mıyız, olmayacak mıyız anlamında serviste bulunan bütün hastalarca merak edilmesi anlamında. 12-Ramazan bayramının ikinci günü gece saat 22.oo suları telefon edip hemen üniversiteye çağırmaları. 13-DENİZLİ’DEN gelecek olan karaciğer öteki arkadaşın aciliyeti olduğu için ona verildi. Ne yazık ki daha önce de böbrek nakli olduğundan ve kanamalarını bir türlü durduramadıklarından ameliyattan bir süre sonra vefat etti. 14-Yılbaşına yani iki bin beş yılının dört ocağına olan uzaklığı anlatmak için kullanılmıştır. 15-Geçici çıkış verdiklerinde ZEKİ KARASU ile GENEL CERRAH MURAT KILIÇ 4 Ocak günü aramamı söylemişlerdi. 16-Çıkışım verildikten sonra 25. Aralık günü öğle vakti öncesi telefon geldi. Saat 13.30 kadar Üniversiteye gel. Sana kadavra çıktı dediler. O saate yetiştik. 17-Doktor BARIŞ BEY geldi. Dedi ki KARACİĞER hasta çıktı. Nakil yapsak en az 6 veya 1 yıl sonra yeniden nakil olman gerekir. Siz bilirsiniz, ama iki defa canını acıtmak istemeyiz. Bizde ona katılınca tekrar geri döndük. 18-DOKTOR MİRCELAL KAZIMİ AZERBAYCAN’LI doktor bizi özel işlem için aldıkları odada öyle neşeli gördüğü için ooooo dedi, bunların hiçbir dertleri yok maşallah! Herkes ameliyat olacağı gün üzülür, sizde o hiç mi hiç yok dedi. 19-Bana inanmayıp KIZILAY’I aramış ve oradan olumlu cevap alınca içi rahatlamış olacak ki, tekrar geldi, tamam dedi. Siz neşeli sohbetinize devam edin. 20-TROMBOSİT’İM çok düşük olduğu için masada kalırım düşüncesi ile kullanılmıştır. 21-Ameliyathanede yanıma gelen anestezi doktoru. 22- Anestezi doktoru bana bir sürü soru sordu. Bende hepsini onun soruları doğrultusunda cevapladım. 23-Yoğun bakımda kaldığım Cuma akşamından pazartesi sabahına kadar yoğun bakıma gelip giden hastalar için kullanılmıştır. Hakikaten de sağımda ve solumda iki hasta vardı devamlı bağırıp duruyorlardı.. 24-Normal odaya geçtikten sonra canım bir türlü ne su içmek istiyor, ne de yemek, yemek istiyordu. Aldığım ilaçların tesirinden mi yoksa narkozun tesirinden mi bilmiyorum. Eşim bir taraftan, doktorlar bir taraftan, yemek dağıtıcı bir taraftan hem bol, bol su içmemi ve gelen her öğünü yememi istiyorlardı 25- Ameliyat olmak için gelenlerin bir kısmı ameliyat olup sevine, sevine evine gider. Bir kısmı da donör bulamadığı ve kadavra çıkmadığı için beklemekten bıkanları anlatmak için kullanılmıştır. ALLAH’IMA çok şükür ki ben o düğünü yapanlardan oldum birçoğu gibi. ALLAH her karaciğer nakli olacaklara nasip etsin bu düğünü… 26-MERVE: Henüz dokuz yaşında ilkokula giden dokuz yaşında MANİSA ilimizde ikamet eden aslen KONYA’LI bir ailenin kız çocuğu. Menenjit hastalığını tutulmuş ve kurtulamayınca ailesi organlarını bağışlamış. Böbrekleri böbrek bekleyen iki hastaya, karaciğeri de bana nasip oldu. Ölünceye kadar onlara hep minnettar kalacağım. CEMİL DEMİR. |